Atatürk önderliğinde Cumhuriyet ilan edileli tam 99 yıl oldu. İmparatorluk bakiyesi üzerinde kurulan yeni idarede Cumhuriyet ilanına adaptasyon sürecinin kolay olmayacağı aşikardı. Çünkü Cumhuriyet ve Demokrasi değerlerine kavuşmada birçok ülkenin toplum olarak çok ağır bedeller ödemiş olduğunu biliyoruz. Bizim bu konuda hazır olduğumuz söylenemezdi ve toplum olarak bu yolda bir bedel ödememiştik. Bu nedenle başlangıçta Atatürk önderliğinde birçok alanda yapılan sayısız yenilik çalışmalarına rağmen sosyal, kültürel, ekonomik olarak halen yapmamız gereken çok işimiz vardı…
Bu hususlarda Atatürk sonrası dönemlerde gerekli gayret ve çalışmaları yaptığımızı, Cumhuriyet ve Demokrasi değerlerini, vatandaşlar orda kalsın; yönetici ve yönetimlerin, merkezi ve yerel kurumların ve STK’ların günümüzde bile içselleştirdiğini söylemek mümkün değil. Durumumuz ortada, yeniden ayrıntılara girmenin yararı yok sanırım. Bu nedenledir ki aradan geçen bunca yıllara rağmen halen birçok alanda bulunan ve özellikle sistem, adalet, eğitim, liyakat, kültür vb konularında aşikar olarak sırıtan eksiklikleri bir türlü düzeltemiyoruz ve sürekli olarak patinaj yaparak bunun ceremesini sürekli olarak çekip duruyoruz…
Önümüzdeki yıl Cumhuriyet Bayramının 100. yılı kutlanacak. Bu günden tezi yok, idareciler ve yurttaşlar olarak bu konudaki ev ödevlerimizi eksiksiz olarak yerine getirebilirsek belki o zaman gerçek “Demokratik Cumhuriyet”i kurabiliriz. Yoksa devletlerin başına Cumhuriyet yazmakla bu işler bitmiyor. Birçok despot ülkenin kendilerini isim olarak Cumhuriyet idaresi olarak tanımladığını, ancak esasta Cumhuriyet ve Demokrasi ile ilgilerinin olmadığını iyi biliyoruz…
Doğru olan şu ki; aradan geçen bunca zaman içinde Cumhuriyet ve Demokrasi değerlerinin bize en çok yakışan değerler olduğunu çoğunluğumuz anladı. Yapılması gereken bu kavramların içini duygu, düşünce, eğitim, bilim, fikir, sanat ve diğer güzel değerlerle donatmak olmalıdır…
Bayram kutlamalarının alışılmış,
yüzeysel, klasik, basmakalıp sözler yerine; bu konudaki eksiklik ve açmazlarımızın dile getirilmesiyle, çözüm yolları konularında farkındalık oluşturulmasıyla yapılması gerekir diye düşünüyorum…Cumhuriyet ve Demokrasi değerlerinin önemi vurgulanıp halkımızın bu konuya katkıları ve sahip çıkmaları sağlanmalı; ülkenin, devletin, insanların, değişik düşüncede, ideolojide ve inançlardakilerin bu sayede korunabileceği net olarak anlatılmalıdır. Bu değerlerin dışına çıkarak bütünlüğümüzü sağlayamayacağımızı bilmeliyiz…
Bu duygu ve düşünceler içinde; Atatürk önderliğinde ilan edilen “Cumhuriyet Bayramı”mızı kutlar, en kısa zamanda tüm toplum kesimlerini temsil eden “Demokratik Cumhuriyet”e ulaşmamızı dilerim…
Yaşasın Cumhuriyet…