Yaşadığımız ülke, il, ilçe, belde; neresiyse medyanın büyük bir önemi var. Ancak günümüzde doğru ve tarafsız haber yapan medya kuruluşu adeta kalmadı. Türkiye için bu değerlendirme sürekli yapılır. Sanki Avrupa’da tüm gazeteler, medya kuruluşları doğru haber yapıyorlar. Türkiye’de haberler hep yanlı gibi.
Oysa durum hiç de öyle değil. Avrupa’da son günlerde ev yangınları arttı. Ne tesadüftür ki yanan evler sadece Türkler’in evleri.
Yangınlarda ölen vatandaşlarımız da oldu. Avrupa basınında çıkan haberler; belli olmayan edenlerden dolayı yangın çıktı. Araştırmalar devam ediyor. Bitti, haber bu. Konunun bir daha da gündeme gelme şansı yok. Çünkü; evleri yakanlarda belli zaten. Aşırı milliyetçi nazi gurubu. Buna benzer birçok haber Almanya’da ve Avrupa’da saklı kalıyor. Çünkü onlara göre; ülke çıkarları her şeyden önemlidir. Ülkelerinin imajını zedeleyecek, dünyada kötü tanınmasını sağlayacak her haberi görmezden eliyorlar. Dönem dönem bazı haberleri öne çıkartıp, basın özgürlüğünü yansıtsalar da; genelde Avrupa basınında bir oto kontrol var. Bizde ise durum çok farklı..Üzülerek söyleyeyim, biz; ülkemizle ilgili haberleri sonuna kadar, doğru olarak veriyoruz. Dünyadaki algımız nasıl olur hiç düşünmüyoruz.
Doğru haber kavramı; “doğru” algımızla yakından ilgili. Avrupalı için öncelikli doğru ülkesi. Kendinden önce ülkesine zarar gelip gelmeyeceğini düşünüyor.
Burdan şu sonuç da çıkmasın;
Türkiye’de habercilik çok iyi, Almanya’da veya Avrupa’da kötü. Evrensel haberciliğin standartları belli. Zaten kamuoyu da doğruları biliyor. Yani Almanların evleri yakan nazi guruplarını görmemesi; onları bizim gözümüzde yalan haberci yapıyor. Türkiye’de de somut gerçekleri görüp, çıkarları için görmezden gelenleri Türkiye kamuoyu görüyor.