Tarafsızlıktan Yana Taraf Olmak Önemli
Tarafsızlıktan Yana Taraf Olmak Önemli
Ordu Baro Başkanı "Oktay Çanak" sorularımızı yanıtladı.
Ordu Baro Başkanı "Oktay Çanak" sorularımızı yanıtladı.
Yanımızda Ordu Barosu Başkanı Sayın Oktay ÇANAK var. Kendisi gazetemizin ilk ziyaretçisi. İlk arkadaşımız. Öncelikle bu röportajı bizlere verdiği için kendisine çok teşekkür ediyorum. Oktay Bey; Baro Başkanı olduğunuzdan beri neler değişti. Baro sizden önce nasıldı, şimdi nasıl? Ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Kısaca anlatır mısınız?
Biliyorsunuz Barolar Türkiye’nin en köklü meslek kuruluşlarından birisi. Ordu Barosu da şu anda 270’lere gelen üye sayısıyla birlikte hızla büyüyen, gelişen bir meslek kuruluşu haline geldi. Biz Baro Başkanları ve yönetimleri 2 yılda bir seçimle iş başına geliyoruz. İlk kez bu dönemde yani 2012’nin seçiminde yapılan genel kurulda, Ordu Barosu 250 sayısını geçmesi nedeniyle 10 Yönetim Kurulu ve 1 Başkaan’dan oluştu. Daha önce 8 Yönetim Kurulu ve 1 Başkan’dan oluşuyordu. İlk defa 11 kişilik bir Yönetim Kurulu oluşturduk. Bu Yönetim Kurulu’muzun 4’ü bayan arkadaşlardan oluşuyor.
Daha önce Yönetimde bayan var mıydı?
Daha önce de bayan arkadaşlar görev aldılar. Ama bu sayı ikiyi geçmiyordu. Bu dönemde böyle bir şansı; Ordu Barosu da biz de yakalamış olduk. Gerçekten çok uyumlu bir ekip var. Baro seçimlerinde her türlü siyasi kaygılardan uzak, siyasi tercihlerden uzak, blok listeler yapılmaksızın, her genel kurul üyesi meslektaşlarımızın listede istediğine oy vermek suretiyle; yönetimi oluşturduğu bir yapı var. Onun için de bizde şu siyasi düşünceyi taşımak bu siyasi düşünceyi taşımak Ordu Barosu adına çok önemli değil. Burada bizim tek gayemiz var: O da meslek sorunlarıyla ilgilenmek. Avukat arkadaşların; Adliye’de, dışarıda Karakol’da, kendi iç işleyişimizde karşılıklı ilişkilerde, belli bir düzen içerisinde bu mesleği yürütmek gayretindeyiz. 2012 Yılından yaklaşık 2014 yılının Ekim ayına kadar bu görevi ifa edeceğiz. Görevi ilk aldığımızda, yeni bir Hizmet Binası Barolar Birliği ve önceki Başkan’ımız, Yönetim Kurulu arkadaşlarımızın gayretleriyle alınmıştı. Açılışı yapılmakla birlikte, henüz eksiklikleri bitmemişti. Son dönemde onlara hız verdik. Tabi ödemelerde ciddi bir yekün tutuyor. Çünkü Baro açısında büyük bir bina. Tabi orada Hizmet Binası bizim için çok önemliydi. Çünkü iyi bir çalışma ortamı; önümüzdeki dönemlerde, bizim de çalışma performansımızı olumlu yönde etkileyecek. Ciddi ödemelerle birlikte birkaç eksiği hala var ama yeni binamıza geçtik artık. Toplantılarımızı orada yapıyoruz ve çalışan arkadaşlar da orada hizmetlerini yerine getiriyorlar. Biz Avukat arkadaşlarla öncelikle mesleki sorunların çözülmesi yönünde bir gayretimiz var. Çünkü; meslek burada bizim önceliğimiz, sorunlar önceliğimiz. Biliyorsunuz Adliye büyüyen Ordu görüntüsü içinde küçük kalmaya başladı. Ben daha önceki İl Başkanlığım döneminde de o dönemin ve şu anki Bakanımızla paylaşmıştım. Şu anda bir Adliye Projesi , yeni Adliye Projesi inşallah bu Nisan ayının sonunda ihaleye çıkmak suretiyle, önceki Tekel Binasının olduğu yerde 10000 metrekare kullanım alanı
Tekel’in olduğu bina Adliye’ye mi devredilecek?
Evet. Orası yıkılacak, projesi hazır. İhaleye çıkp, inşallah 530 günlük bir süreç öngörülüyor. O zaman buradan yeni Adliye binamızı Ordulular’a müjdeleyelim Tabi burada Başsavcımızın ve Adli Yardım Komisyon Başkanı’mızın da çok ciddi emekleri var. Onlarda süreci idari yönden takip ettiler. Peki adliyenin olduğu yer O Adliye binası da devam edecek. Yani Adliye’nin 7000 metrekarelik bir kullanım alanı vardı. Buna 10000 metrekarelik ikinci kullanım alanı ilave edilecek. Böylece daha rahat ortamlarda; Hakim, Savcı, Avukat, İcra Müdürlükleri, İdari Yargı, tüm birimler denetimli serbestlik daha rahat ortamlarda bir bütünlük arz edecek. Projede gayet güzel. Ben projeyi gördüm. İnşallah önümüzdeki dönemde daha rahat bir Adliye binası ortamında çalışma imkanı elde edeceğiz. İcra Dairelerinde, son dönemlerde yasal uygulamalarda sıkıntılar vardı. Yine Barolar Birliği Başkanlığımızın öncülüğünde tüm Baro Başkanlarıyla Adalet Bakanı’mız arasında bir toplantı gerçekleşti. Biz de Ordu’nun sorunlarını aktardık. Yeni binayla birlikte bir aksilik olmazsa İcra Müdürlüğü sayısı artacak. Şu anda 2 tane İcra Müdürlüğü var. Dosya sayısına göre 3 ya da 4 yapılacak. Çünkü çalışma stratejisi öyle gözüküyor. Böylece daha rahat bir ortamda çalışmış olacağız. İnşallah o çalışmayı da gerçekleştirdiğimizde o fiziki ortamlarda, İcra Daireleri de rahat bir çalışma ortamına kavuşmuş olacak. Biz yeni hizmet binamıza, 4 katlı hizmet binamızın 2. Katını kütüphane yapmayı düşünüyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı’yla bu konuda görüşmeleri yaptık. Özellikle Bakan Yardımcımız Abdurrahman ARICI’yla görüşmüştük. Yazışmaları yaptık. Yazışmalar sonrasında Baro ikinci katımızı; sadece hukuki eserlerin değil, her türlü eserlerin olduğu bir kütüphane şekline sokacağız inşallah. Haricinde Mayıs ayı gibi kutlama programlarımız var. Sonrasında değişen mevzuatlarla ilgili Türk Ticaret Kanunu, İcra İflas Kanunu ve artık bütün işlemlerin bilgisayar üzerinde yapıldığı Ulusal Yargı Ağı Projesi kapsamındaki bilgilendirmeye, onları öğrenmeye yönelik seminerler ve paneller var. Ordu Barosu olarak; bunlara ait çalışmalarımız devam ediyor. Tabi Ordu Barosu bundan önceki Başkanlarımızın da gayretleriyle bu noktaya geldi. İlk başladığımız noktaya baktığımızda, şu anda; vefat edenleri de burada rahmetle yad ederim. Onların da çok ciddi katkılarıyla Baro bugünkü seviyesine getirilmiş oldu.
Şu anda Baroda kaç kayıtlı Avukat var Başkan’ım?
Şu anda 262 tane.
Baroda kayıtlı olmayan var mı?
Hazine Avukatları ya da resmi kurumlarda çalışanlardan kayıtlı olmayanlar var. Ama bu sayı çok az. Şu anda 23 tane de stajyer Avukatımız var. Ayrıca onu da ifade edeyim. Biz her hafta yeni stajyer Avukatlarımıza; yeni hizmet binamızda seminer veriyoruz. Yani mevzuatları anlatıyoruz. Uygulamalardaki yasal durumları, karşılaşabilecekleri sıkıntıları, mesleki rollerini anlatmaya çalışıyoruz. Bunu da Baro üyesi Avukat arkadaşlarımız tarafından yapıyoruz. Çalışmalar çok verimli geçiyor. Yine tavla turnuvası gibi sosyal ve kültürel etkinlikler var. En son futbol turnuvamız vardı. 12 takım katıldı. Sadece Adliye camiasından bu takımlar. Hakim, Savcı, Adliye Katibi ve Avukatlardan oluşan takımlardı. Turnuva çok güzel geçti. Önümüzdeki dönemlerde bu tür kültürel ve sosyal etkinliklerle yolumuza devam edeceğiz.
Peki Başkanım Baro Avukatları en çok hangi davaları görüyor? Siz Baro olarak Avukat veriyorsunuz. 2012 Yılında kaç tane Avukat tayin etmişsiniz?
Şu anda doküman olarak o rakamı veremem. Baro üyesi arkadaşlar serbest meslek icra ediyorlar. Herkesin bürosu var. Aldıkları işleri takip ediyorlar. Bir de Ordu Barosu olarak Adliyeyle irtibatlı yapmış olduğumuz görevlendirmeler var.Bu iki bölümden oluşuyor. Adli Yardım Bürosu. Hukuk davaları dediğimiz yargı davalarında görevlendirmeler yapıyoruz. Bir de Ceza Yargılamalarında CMK Avukatlığı dediğimiz; suçluya ya da mağdura Avukat görevlendirmesi yapıyoruz. Bunların ücretleri Baro tarafından yapılıyor. CMK ödemeleri de son yasal düzenlemelerle Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından Avukatlara ödeniyor. Yani vatandaş bu konuda ücret almıyor. Ama Ordu’nun genel yapısına bakıldığında; taşınmaz,sınır ihlalleri, taksim davaları dediğimiz gayrımenkul davaları var. Tabi alacak davaları da Ordu’da çok yaygın. Yine ticari ilişkilerin getirdiği davalar söz konusu. Hepsini üst üste koyduğumuzda; Ordu’nun arazi yapısından kaynaklanan gayrımenkul davalarının sıklıkta olduğunu söyleyebilirim. Ceza davaları da çok yaygın. Bunlarda; tehdit, hakaret, yaralama, müessir fiiller.
2013’ün ilk üç ayını değerlendirdiğimizde en çok görülen dava hangisi?
Ben daha çok müessir fiiller ve yaralamaları görüyorum. Tartışmaların getirdiği hakaret ve tehdit sonrası, darp ve cebir gibi şeyleri görüyoruz.
Son zamanlarda çok konuşulan, basında sıkça tartışılan bir büyükşehir meselesi var. Siz de eski bir siyasetçi, il başkanı ve şimdi de Baro Başkanısınız. Ben Baro Başkanı olarak değil, Oktay Çanak olarak Ordu’nun Büyükşehir olmasını nasıl değerlendirdiğinizi merak ediyorum. Anlatır mısınız?
Şimdi ben Büyükşehirle ilgili görüşlerimi daha önce de ifade etmiştim.Tabi bu görüşler; benim okuduklarım, gördüklerim, bildiklerim çerçevesinde oldu. Bir kere Ordu’nun Büyükşehir olmasına karşı çıkmak hiçbir mantıklı gerekçeyle açıklanamaz. Her şeyden önce bunu söyleyeyim. Bu şuna benziyor: Orduspor süper lige çıksın mı çıkmasın mı? Orduspor süper ligde kalsın mı kalmasın mı sorusuna verilecek cevap nedir? Tüm Ordulular için nedir? Belki dışarda kalanlar için, rakip takımlar için, Ordu’yu sevmeyenler için evet. Ordu süper ligde kalmasın Ordu süper lige çıkmasın sorusunun cevabı bu olabilir. Ama tüm Ordulular için, Ordu’yu seven , kader birliği yapmış insanlar için; Orduspor süper ligde kalsın cevabı nettir. Mutlaktır. Burda da Ordu Büyükşehir olsun mu sorusunun tek cevabı var: Elbette Büyükşehir olsun. Yani bunu sadece siyasi kaygılarla söylememek lazım. Bunu sadece ben kaybediyorum, biz kaybediyoruz ya da birileri kazanıyor olgusundan çıkarmak lazım. Çünkü; burada küçük bir guruptan ziyade büyük bir gurubun menfaatine, burada yaşayan insanların menfaatine bir sonuç öngörülüyor. Bir kere Büyükşehir olmasının fayda getireceğini şurdan anlamak lazım. Bunu sadece AK Partideki , siyasi düşüncedeki ya da filanca guruptaki insanların söylemlerine göre değerlendirmemek lazım. Bakın Giresun Milletvekili ve Gurup Başkanvekili Nurettin Canikli ısrarla şunu ifade ediyor: Ordu’yla birleşelim, biz de Büyükşehir olalım. Ama ne oldu, bu gayreti Başbakan nezdinde karşılık görmediği için Büyükşehir yapılamadı. Ya da fiziki şartlar ve kurallar buna uygun olmadığı için bu gerçekleşemedi. Ama AK Parti Gurup Başkanvekili şunu çok iyi biliyor ki; Giresun Büyükşehir olduğunda hızlı bir gelişme gösterecek. Büyüyecek, değişecek.
Tabi İller Bankasından aldığı yatırımlar büyüyecek.
Tabi şimdi eski parayla söylüyorum:150-160 trilyon Belediyelerin aldığı para. 35-40 trilyon Özel İdarenin aldığı para. Toplamda;190 trilyonluk bir kaynak.Büyükşehir olduğunda bu kaynak; 340 trilyon.
Neden bu kadar karşı çıkıldı, yorumlandı sizce? Ya da AK Parti Yönetimi yeterince konuyu izah edemedi mi?
Meselenin iki boyutu var. Birileri kasıtlı olarak bunun olması için çalıştılar. Kasıtlı olarak olmasın denildi. İkincisi de bu niye olmalıyı; hem broşür, hem mevzuat, hem de bilgilendirme anlamında bu işi üstlenenler iyi yapamadı. Yani işin husus bakımından olması gereken şartlar adına çalışması yapıldı ama Büyükşehir olursa ne oluru; ben eminim ki şu Ordu’da, okuyan, araştıran, gerekli donanıma sahip olan birçok insan bile bilgi sahibi değil.
Burada vatandaşların da bir kabahati yok bence.
Tabi burada kesinlikle bir bilgilendirme yapılmalı. Çünkü; Büyükşehir olgusu kesinlikle vazgeçilemez, ertelenemez. Ordu’nun bir geleceğinden bahsediyoruz. Çevreyolunun, havaalanının yapıldığı bir ortamda; yeni Büyükşehir olmuş bir ilin ne kadar büyüyeceğini Ordu insanı hissedecek. Bunu dışarıda karar verenler, Ankara’da yaşayanlar hissetmeyecek. Onu bırakın, Ordu Büyükşehir olduğunda; belki binlerce gence, burada istihdam imkanı verilecek. Buna hayır demek kadar saçma şey olamaz. Şu gerekçeler küçük gerekçeler bence; vergiler artacak, deftere tabi olunacak, ama bizimde buna göre büyüyeceğimizi düşünüyorum. Evet, Orduspor süper ligde olunca ne oluyor? Bakın yaşam kalitemiz artıyor değil mi? Biz artık belli nitelikteki takımları izliyor oluyoruz. Burada Avrupa düzeyinde top oynamış insanların Ordu’ya gelip, Ordu stadyumunda bizim gözümüzün önünde, yeteneklerini izleme imkanı buluyoruz. Bence bu kesinlikle olumsuz anlatılması daha zor olan, yapılmaz, olmaz denilmesi daha zor olan bir husus. Ama çıkıp da bunu; her siyasi kaygılardan uzak, muhalefetiyle, iktidarıyla, sivil toplum örgütleriyle iyi anlatıp, Burada el ve gönül birlikteliğiyle Büyükşehir olmasından ziyade, Büyükşehir yapılmasını sağlamak gerekir. Bakın geçmiş dönemde bu söylemlerin aynısı üniversiteler içinde söylendi hatırlarsanız. Denildi ki; üniversite varda ne oldu? Üniversitenin tabelası bile daha asılmadı. Ya da sadece tabelada kaldı denildi. Bunu söylerken aynı şeyler Büyükşehir içinde söyleniyor. Tabi Büyükşehir yapmak, kanunu çıkarmak önemli değil. Önemli olan; Büyükşehir olmaktır. Ama bunu yasal olarak tamamlamadıktan sonra; Büyükşehir olamıyorsunuz zaten. Şimdi üniversiteyi kabul ettikten sonra yavaş yavaş yerleşkesi hızla büyüdü. Yani 4 sene önce sadece tabelası var denilen üniversite; şimdi hızla bir marka olmaya başladı. Ordu için; bu söylemler, o günün şartlarında talihsiz açıklamalar olarak kalıyor. O gün üniversite kuruldu da ne oldu diyenler; şimdi Tıp Fakültesinde ya da her hangi bir enstitüde ya da her hangi bir yüksekokulda binlerce öğrenciyi misafir ediyor. Binlerce öğrenci burada öğrenim görmek suretiyle Ordu ekonomisine ve eğitimine katkı veriyor. Bunu böyle küçük cümlelerle es geçmemek lazım.
Bu tartışmaları siyasi buluyorsunuz.
Kesinlikle mantıksız şeyler bunlar.
Şöyle diyelim: Şimdi Büyükşehir olduk. 750 bin nüfus oldu. Milletvekili sayımız 7 idi. Nüfusumuz düşünce 6’ya indi. Şimdi 7 olacak mı? Olması için daha mı zorlamalıyız yukarı?
Benim bildiğim, tam sayısını bilmiyorum ama; her milletvekiline düşen sayısal dilime bakıldığında, yanlış bilmiyorsam 810 binden fazla olması gerek. Bu da çalışılabilir. Niye, burada temsil önemli. Bakın burada Trabzon, Samsun yanımızda. Güçlü lobileri olan, siyasette her dönem istediklerini alan iller. Biz Ordu olarak her zaman Bakan çıkarıyoruz. Her dönem yetenekli insanlara sahibiz. Geçmişimize baktığımızda siyasi unsurlarımız ve öznelerimiz gerçekten çok yetenekli insanlar. Bu muhalefette de böyle. Muhalefette milletvekilliği yapmış insanlarımıza baktığımızda; kendi partilerinde de önde olan, hem söylem olarak hem kafa olarak görev yaptıkları dönemde, bir farklılık oluşturmuş insanlar. Bu insanların sayısının Ordulu olarak artmasından Ordu fayda sağlayacak. Onun için sadece iktidardaki milletvekili değil, keşke 7-8 olsaydı da muhalefetten de vekiller olsaydı. Çünkü onların söylemlerinin Ordu’ya faydası var. Havaalanı muhalefet olarak konuşulmasaydı bence havaalanı olmayacaktı. Çevreyolu ne zaman yapılacak muhalefeti olmasaydı; basın bunu işlemeseydi belki çevreyolu olmayacaktı. Ama çevreyolunu bir unsur olarak hayata sokan, yetenekli bir İdris Naim ŞAHİN gibi bir siyasetçinin de olması; bu çevreyolunu Ordu’ya kazandırmış oldu. Ya da havaalanında Enver YILMAZ gibi, Nurettin CANİKLİ gibi özellikle meseleyi kendine dert edinip; Başbakan nezdinde meseleyi takip eden bir siyasi obje, özne olmasaydı, havaalanı olmayacaktı. Yine MHP’ de siyaset yapmış, milletvekilliği yapmış Rıdvan YALÇIN’ın çıkıp ta bu havaalanı yapılmayacak söylemleri olmasaydı; belki daha da yavaş işleyecekti. Onun için her siyasi partide rol alan bu sayıları artırmak, bu ifadeleri güçlü insanların Ankara düzeyinde görev almalarını sağlamak; Ordu’ya fayda sağlıyor. Biz bunu çıplak gözle görüyoruz. Öyleyse bu sayıyı artırmak bize fayda verecektir.
Ordu siyasetini nasıl görüyorsunuz Oktay Bey?
Ordu siyasetini biz de herkes gibi izliyoruz. Siyaset insanların hayatında çok önem arz ediyor. Bugün hastaneye gittiğinizde de hizmet olarak, Adliye binası yapılacaksa da , havaalanı yapılacaksa da; bir yerde yaşamanın, yaşama kolaylığı sağlayacak hizmetlerin getirilmesinde siyaset çok etkili. Belediyenin getireceği hizmetlerde de siyaset çok etkili. Son dönemlerde siyaset İçişleri Bakanımızın da Ordu’dan çıkması nedeniyle hep gündemde ve hareketli oldu. Şimdi Numan Bey ekleniyor. Önümüzde bir Büyükşehir seçimleri var. Ordaki bir çok rol almak isteyen ya da niyeti olan arkadaşlar da eklenince; ben önümüzdeki sürecin çok hareketli geçeceğini düşünüyorum. Bütün partiler için söylüyorum. Ben de parti teşkilatında görev almış bir insan olarak bunu söylüyorum. Teşkilatlar bütün partiler için çok önemli. Teşkilatlar yapılacakları ya da yapılmayacakları anlatamazsa; yerel anlamda bizim bu tesir eden hizmetleri algılamamız da o kadar zor.Çünkü vatandaşlar siyasete sadece seçim dönemi ilgili olabilirler. Herkes kendi günlük işleriyle uğraşıyor. Teşkilatların kendi işerinin yanı sıra, teşkilatta görev alma gibi fonksiyonları var. Bunu da yerine getirmeleri lazım. İktidar, Muhalefet Teşkilatları; kendi içinde siyaseti daha iyi yapabilirlerse; Ordu siyaseti daha renkli olabilir.
Sayın Oktay Çanak bizlere zaman ayırıp bu röportajı verdiğiniz için Gazetemiz Manşet adına size çok teşekkür ediyorum.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.