“Büyükşehir'e Destek Verdik“

Son zamanlarda herkesin konuştuğu ve sizin de birçok yerde dile getirdiğiniz konu, Orduspor ve Nedim Türkmen hakkında söyledikleriniz çok konuşuldu. Orduspor’un durumu hakkındaki düşünceleriniz nedir? Öncelikli olarak Orduspor’un süper ligde olması, süper lige çıkması bir Orduspor sevdalısı olarak, bir Ordulu olarak bizi ziyadesiyle memnun eden çok önemli bir gelişmedir. Orduspor süper ligde olduğu süre içerisinde sokaktaki seyyar satıcıdan lokantacıya, kahveciden butiğine varana kadar esnafın yüzü gülecek bir canlılık bir hareketlilik oluşuyor. Şehre 15 günde bir ilçelerden ve çevre illerden yaklaşık 10-15 bin civarında insan geliyor ve bunlar bir şekilde alışveriş yaparak ekonomik hayata canlılık kazandırıyorlar. Dolayısıyla süper ligdeki bir Orduspor ortak bir sevdamız olmanın dışında, ekonomik canlılığında göstergesiydi. Şehrin reklam açısından markasıydı. GS, FB, BJK ve TS gibi takımlarla yaptığı mücadelede, Türkiye’de tanınan bilinen bir şehir markası oluşturuyordu. Onun için süper ligdeki Orduspor herkesin keyfini zevkle bulduğu, izlemekten ziyade bu şehrin insanı olarak mutlu olduğu ortak bir özellik. 2 yıl evvel Orduspor süper lige çıktığında bir makale yazmış ve demiştim ki; lige çıkmak değil esas olan süper ligde kalıcı olmaktır demiştim.ve Orduspor bir aile şirketi gibi yönetilmemeli, taşın altına elini koyacak bir yönetim yapılmalı. Nedim Türkmen ve kardeşleri tarafından yönetilen bir aile şirketiydi. Daha sonrada değişen bir şey olmadı. Balıktaşı otelde yapılan, halktan kaçırılan yılların, Orduspor sevdalısı olan insanların aidatlarını ödemediği için; delegeliklerinin ellerinden alındığı, şehir dışında yapılan bir kongre ile Ordupsor aile şirketi olmaya devam etti. Nedim Türkmen, akrabaları, kardeşleri, enişteleri kayınçoları... Getirdiği özel dostları ile bir yönetim oluşturuldu. Yani bugün Ordulular ve kime sorsak yönetimden kaç kişi tanıyorsun diye 5-6 kişi olur. Ama Orduspor yönetimi 5-6 kişi değil. Onlarca insan var ,dolayısıyla taşın altına elini koyacak bir yönetim oluşmalıdır. GS, FB ile başedecek bir takım oluşturulmalı ama maalesef gel gö rki 2 yılda 100 trilyona yakın geliri olan Orduspor ya da 100 trilyonluk harcama yapmış olan Orduspor. Yani digiturk, iddaa, spor toto; farklı gelirler, reklam gelirleri, stat gelirleri. Yılda ortalama 30-35 trilyon olsa 70 trilyon Nedim Türkmen’in ifadesine göre 20 trilyon borç varmış. 100 trilyon geliri olan, harcama yapmış bir Orduspor’un ne yaptığının hesabını Nedim Türkmen vermeli dedim ve diyorum da. 10 trilyonlık Elazığspor’un 10 trilyonluk Akhisarspor’un ligde kaldığı bir süper ligde; 100 trilyon harcayarak GS, ve FB ile başa baş harcama yapmış bir Orduspor niye küme düştü? FB kulübü açıklama yapıyor; borcu 117 trilyon. Yani bugün UEFA kupasında yarı final oynayan FB borç açıklaması yapıyor, 117 trilyon borcu var. Ama küme düşen bir Ordusporun’da, başkanın açıklamasına göre 20 trilyon. Ama piyasada konuşulan ,telaffuz edilen rakamlar 40 trilyon. Başkanın dediğini doğru kabul edersek; 20 trilyon . 4trilyon ile aldığın takımı 20 trilyon borca batırmış. Bu paranın nereye gittiği belli değil. Kime harcandığı belli değil. Teknik direktöre ne ödendi belli değil, hangi futbolcuya ne ödendi belli değil. Ki bu futbolcuların çoğu hatta tamamına yakını tek bir menajerlik şirketinden geçiş yapmış ve bu menajerde Orduspor’da yönetici. Bu mu etik, ahlaki yanı neresi? Bu nasıl bir Orduspor yönetme. Dolayısıyla Nedim Türkmen çok kötü bir Orduspor yönetmiştir. Ordusporlu’nun sevdasıyla, aşkıyla, muhabbetiyle oynamıştır. Geçmiş yönetimler 60 tl nin hesabını veremedi diye, 60 tl için yöneticileri mahkemeye veren Nedim Türkmen; şimdi bu 100 trilyonun hesabını vermelidir. Bu parayı nereye harcadı, kime harcadı, hangi topçuya ne verdi? Cuper’e giderken ne ödedi? Cuper tazminatsız mı gitti? Bunlar açıklanmadı. Basın sormuyor, Tv sormuyor, gazeteler yazmıyor; öyle ya bu Cuper Ordu’nun çocuğumu ki, Ordu’nun yetişmiş öz evladımı ki? Dostluk, ahbaplık ve kanki muhabbetleri bunların sorgulanmasını engelledi, .ha derseniz ki siz niye şimdiye kadar konuşmadınız ve sormadınız? Orduspor düşerse bu düşmenin müsebbibi olmayalım diye bir tartışma yaratmayalım diye sustuk şu ana kadar. Sustuk ama gördük ki suskunluk bir işe yaramadı. Sustuk da Nedim Türkmen kendini güçlü gördü. Tek gördü, vazgeçilmez gördü. Şimdi dalga geçer gibi çıkmış; isteyen varsa kulübü bırakabilirim canım diyor. Sırtımda yük değil ya. Nereye bırakıyor, kime bırakıyor, nereye kaçıyor? Kim müsaade edecek bunlara? Ve nasıl gideceksin? Ne hakkın var gitmeye, bu Orduspor’u nasıl düşürdüysen, tekrar çıkaracaksın. Ama Nedim Türkmen yine dalga geçiyor milletle. Bu Nedim Türkmen’e bir ders verilmesi lazım. Milletin hesap sorması lazım. Ben nerden aldıysam orda bıraktım, yani PTT ligden aldım, PTT ligde bırakırım diyot. Bu nasıl bir mantık, bu nasıl bir anlayış. Bu Nedim Türkmen denetmen, mali müşavir, uzman. Yani bir firmanın zarardan alıp, belli bir dönem kar ettirdikten sonra dönderip, tekrar zararla aldığı yere mi bırakmalı. Defterini tuttuğu firmaların, kendi işini de mi böyle yapıyor. Dolayısıyla Orduspor’a yazık edimiştir. Bu saatten sonra Nedim Türkmen acilen olağan üstü genel kurula gitmeli, bu sorduğumuz soruların cevabını vermeli. Orduspor acaba daha kötü yerlere gidermi diye insanlarda endişe var. Bir Kocaelispor ve Sakaryaspor, Zonguldakspor, bu örnekler insanların moralini bozmakta, dolayısıyla; Nedim Türkmen bu insanlara, bu endişeleri yaşatma hakkına sahip değil. Bu saatten sonra çıkıp hesabını verecek. Orduspor’un başında kalmaya devam edecek adam gibi bir yönetim yapacak, takımı tekrar 1.lige çıkaracak. Nedim Türkmen’e birçok defa söylenildi; bu şehrin çocuklarından da futbolcu al. Nedim Türkmen kimi nereden nasıl niye aldığı belli değil. Yiğit Gökoğlan diye bir adam aldı, neredeydi, niye oynatmadı, nereye gitti belli değil. Niye verdik bu parayı biz Yiğit Gökoğlan’a, ne karşılığı verdik bu parayı yada kaç maç oynadı bu futbolcu. Futbol yorumcuları; Orduspor’un acilen forvet ve orta sağ oyuncusuna ihtiyacı var dediler. Nedim Türkmen gitti 6 stoper varken 2 stoper daha aldı. Böyle beceriksiz böyle futbol bilgisi olmayan bir adam Orduspor’u bu hale getirdi. Kendi egosuyla kendini beğenmişliğiyle, kendinden başka kimseye itibar etmeyen birisi; takımı bu noktaya getirdi. Orduspor yönetimindekilere sorsanız; kime, nereye, nasıl, ne şekilde, ne kadar ödeme yaptınız deseniz, kendinden başka yönetimde kimse bilmez. Hiçbir kararını yönetimle paylaşmayan bir başkandır Nedim Türkmen. Hoca değişikliği zamanında gerçekleşmiş olsaydı yönetimdekileri ve bizleri dinlemiş olsaydı, şimdi bu durumda olmayacaktık. Çok farklı sonuç olabilirdi. Bir takım düşününki oynadığı son maçta bir puan bile alamadı. 17 puan gerimizde olan Elazığ 9 puan ileriye geçti. 12 puan arkamızda olan Akhisar 7 puan ileriye geçti. Şimdi ne başarısı, neye hizmet etti? Nedim Türkmen, İdris Naim Şahin’e hizmet etti. Orduspor süper lige çıktığında otobüsün üzerine İdris Naim Şahin’i çıkarttı, el sallattı, alkışlatırdı. Ordunun Belediye Başkanını; Seyit Torun’u otobüse almayarak kapısını kapattı. Sorduklarında da dediki parayı veren düdüğü çalar. Kardeşim lunapark mı burası, eğlence merkezimi burası; parayı veren düdüğü çalsın?. Nedim Türkmen, Orduspor’u lunapark gibi gördü. O parayı veren düdüğü çalar dedi. İdris Naim Şahin destekliyor dediler ,Orduspor ligden düştü. Bununla da kalmadı, adam o kadar gudubetsiz çıktı ki; hem Orduspor hem Ünyespor ligden düştü. Destekliyor dedikleri buysa, desteklemeseydi ne olurdu? Orduspor’un siyaset dışı olması gerekmez miydi? Orduspor, bu şehrin ortak sevdası değil mi? Bu ortak sevdayı siyasete kimler ne için malzeme yaptı? Dolayısyla Orduspor siyasete malzeme yapılmıştır. Bakın son BJK maçında Orduspor’un yaka reklamı Büyükşehir Ordu yazıyordu. Başka firmayla reklam anlaşması olmasına rağmen o firmasnın reklamıyla BJK maçına çıkması gerekirken; Orduspor Büyükşehir Orduspor yazısıyla çıktı. Kim ödedi bu reklamın parasını niye yazdılar, hizmet ne içindi? Orduspor kime hizmet ediyordu? Biz bunu sorduk, çıksın biri cevaplasın. Nedim Türkmen bunu cevaplasın. BJK maçında reklam yerine niye Büyükşehir yazıyordu? Bir adam düşünün; 26 yıl sonra Orduspor’u süperlige çıkaracak. Bu adamın normal şartlarda heykelinin dikilmesi lazım. Ama maalesef aynı adam; şehrin hiç sevilmeyen adamı haline gelmiştir. Adamın sorması lazım, ben bu şehre ne yaptım da bu şehir beni sevmiyor diye. Niye sevmiyor; çünkü şehirde kimseye selam vermezsen, bir esnafın gidip çayını içmezsen, şehirde etkinliklerde bulunmazsan, hiçbir sosyal faaliyete katılmazsan; nasıl şehrin Orduspor’a sahip çıkmasını istersin. Sen Ordu ve esnafına sahip çıkmıyorsun ki. Orduspor kulüp başkanı olarak sen insanlara değer vermiyorsun ki insanlar sana neden sahip çıksın, değer versin. Kendi yarattığı dünyasında hayal aleminde, bütün her şeyi yıkılmış, yerle bir olmuş ve Orduspor’da altında kalmıştır. Nedim Türkmen kendisine ve Orduspor’a yazık etmiştir. Peki başkanım bu konu daha uzar gider, ben futboldan siyasete dönmek istiyorum. Ordu’da siyaset nasıl, neler söylersiniz? Trabzon ve Samsun arasında, Ordu’nun Büyükşehir olması bizi ziyadesiyle memnun etti. MHP olarak Meclis’te Büyükşehir Yasası’na muhalefet ettik. Lakin Ordu Büyükşehir olacağı zaman, Sayın Genel Başkanımız bize sordular; Ordu’nun Büyükşehir olmasıyla ilgili fikrimizi aldılar. Tavrınız nedir dedi, biz de olumludur dedik. MHP olarak Büyükşehrin yasallaşması için mecliste desteği verdik. Ordu Büyükşehir olurken 6 tane beldenin de ilçe olması için kanun teklifi verdik. Bunlar Korgan Tepealan, Akkuş Salman, Ünye Tekkiraz, Çaybaşı İlküvez, Gölköy Güzelyurt, Kabataş Alankent’ti. Bu beldelerin ilçe olmasını teklif ettik. Çünkü 53 tane belde Büyükşehir yasası ile birlikte kapatılmıştır. Bu kapatılmanın Ordu’yu Büyükşehir yapmasından ziyade büyük köy yapacağına inandık. Dedik ki; eğer bu beldeler kapanır, insanların buralarda yaşaması için bir sebep yaratılmazsa; insanlar göç etmek zorunda kalırlar. Beldelerini terk etmek zorunda kalırlar. Bu da Ordu’yu Büyük köy yapar. Lakin hükümet bizim önerilerimizi dikkate almadı. 53 beldeyi kapatarak, 6 beldeyi ilçe yapmayarak, Ordu’nun büyük şehir olması yasallaştı. Bu saatten sonra Ordu’nun Büyükşehir olmasına hayırlı olsun demek lazım. 8 temmuz tarihinde biz göreve geldik 8 temmuzdan bu tarafa Ordu!da adım atmadık belde ve ilçe bırakmadık, gezip dolaşıyoruz. Biz seçimlere 8-9 aydan beri hazırlanıyoruz. 2014, 30 martına yol almaya devam ediyoruz. 19 ilçe belediye seçime girecek, 19 ilçenin hepsinde de MHP olarak belediye başkanlığını kazanmak için seçime hazırız. Bütün ilçelerde de yapılanmamızı devam ettiriyoruz. 19 ilçeye de talibiz. Bu talipliğimiz sözde değil, gerek adaylarımızı kişiliği şahsı ve ilçelerdeki potansiyelleri ile, kamu oyunda zaten bu ilçelerde MHP belediye başkanlığı seçimlerine hazır olduğunu halkta dillendiriyor artık. Bunun yanı sıra Ordu Büyükşehir belediyesini kazanmak içinde büyük bir gayret ve çaba içerisindeyiz, biz 19 ilçede adaylarımızı açıklayarak diğer siyasi partilerden önde gidiyoruz. Diğer partiler hala adaylarını dahi açıklayamadı. Özellikle AKP aday belirlemede sıkıntı çekiyor, kimi aday yapacaklarını kendileri bile bilmiyor. Partinin yöneticilerine sorduğunuzda oda olabilir bu da olabilir diyorlar. Enteresan olan adayım diyende yok ortada, kendi kendilerine yorumlar yapıyorlar. AKP ciddi sıkıntı içerisinde, çünkü özellikle kapanan beldelerde AKP ye karşı müthiş tepki var. Bu tepkiler AKP’yi bu seçimlerde ciddi sıkıntıya sokacağını düşünüyorum. Birde bunun yanı sıra ekonomik anlamda meydana gelen dar boğaz, fındık fiyatlarındaki beklenmeyen düşüş, hayvan ve besicilikte yaşanan büyük sıkıntılar, arıcılıkta yaşanan büyük sıkıntılar, halkın alım gücünü azalttığı gibi; artık köydeki insanla rdahi bankalardan kredi almaya başladılar. Köylü arsasını vererek bankalardan kredi almaya başlamıştır. Ordu fazla borcu olan bir şehir, ocak ayı itibarıyla 51 bin kişi icarlıkken; bugün nisan ayı itibarıyla 62 bin kişi Ordu’da icarlık olmuş. Nerdeyse 15 kişiden 2 tanesi icralık duruma gelmiş, dolayısıyla ekonıminin de kötü gittiği Ordu’da AKP’ ye karşı halkın bir tepkisi oluşmuştur. Birde bu arada ipe sapa gelmez PKK görüşmeleri, açılım, çözüm süreci diye bu milletin değerleriyle alay etmeler, Türk bayrağını değiştirilmesi gibi Türklükten rahatsız olmak, TC’ lerin devlet dairelerinden kaldırılması, Türk milliyetçiliğinin ,Başbakan tarafından ayaklar altına alınmış olması ve Türk milletinin tepkisini çekmeye devam ediyor. AKP ye karşı olan anti pati her geçen gün yükselerek devam ediyor. AKP’ nin bu düşüşü onlarda da telaşa neden olmuş, daha düne kadar ciddiye almadıkları MHP’ den korkar oldular. %50 civarında oy alacaklarını düşünüyorlarsa neden bu kadar agresifler, neden bu kadar telaşlandılar. Başbakan uslübunu neden değiştirdi? Neyin telaşı yaşanıyor, demek ki bir kaygıları endişeleri var. AKP milletvekili İhsan Şener diyor ya biz süper ligdeyiz, MHP amatör kümede. E süper ligde oynuyorsan dolayısıyla amatör kümedeki bir takımı muhatap almazsın. Demek ki siz süper ligde kalma sorunu yaşıyorsunuz ki ;amatör kümeden süper lige çıkacak olan MHP’den korktuğunuz için mi bu kadar MHP ye yükleniyorsunuz? Bu üslup gösteriyor ki MHP’den ciddi anlamda rahatsızlar. Yine kamuoyunda yayınlanan anletlerde MHP %25 lik oy oranıyla Türkiye’nin 2.partisi görünüyor konumuna geldi. AKP %40 ların altına düştü. CHP’de bugün oyunu az aşağılara çekmiş durumda. MHP olarak biz Ordu’da seçimlere hazır bir şekilde büyük şehir belediyesi başta olmak üzere, 19 ilçede belediye başkanlığı kazanmak için hazırlıklarımıza devam ediyoruz. Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı olarak kendi adaylığımıda açıklıyorum. Gece gündüz durmadan ilçe ilçe köy köy gezerek çalışmalarımıza devam ediyoruz. Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun, Tayyip Erdoğan ın küçültülmüş Ordu modelidir. Nasıl Başbakan Türkiye’nin tek hakimi kendini görüyorsa, Seyit Torun’da Ordu’nun tek hakimi kendini görüyor. Ben yaptım oldu, ben ne dersem o olur anlayışıyla Ordu’yu babasının çiftliği gibi yönetiyor. Seyit Torun Ordu’ya gelmiş en talihsiz belediye başkanlarından birisi. Ordu’yu çok kötü yönetiyor. Ordunun sokakları patates tarlası gibi Ordu’nun sokakları adeta işgal edildi. Ordu sokaklarını otoparklara ihale edildi. Bu uygulamasını Ankara’da CHP, Melih Gökçek’i mahkemeye vererek, Danıştayda yürütmeyi durdurdu. Otoparkları Melih Gökçek kiraya vermişti, danıştay bunu durdurdu. Şimdi otopark Ankara’da serbest bırakıldı. Partisinin Ankara’da mahkemeye verdiği, yürütmeyi durdurduğu uygulamayı Seyit Torun geldi, Ordu’da Ordu halkına reva gördü. Otoparkları kiraya verdi. Yani deli dumrul misali kim nerden geçerse, ondan para alıyorlar, vermeyeni de dövüyorlar zaten. Para vermeme şansın yok, hatta arada sakalda istiyorlar. Bunun yanı sıra kendi köylüsü bir vatandaşa daha önce verdiği bir ihaleden zarar ettiği gerekçesiyle, hem otogarı verdi, yetmediği gibi otogarın arkasındaki yolu kapatarak orayı otopark yaptı. Belediye Başkanının görevi trafiği rahatlatmak ve insanların yüzünü güldürmek fakat başkan Ordu’da insanlara zulüm etmek için elinden geleni yapıyor. Bazı alışveriş merkezi önüne özel kaldırımlar yaparak araçların park etmesini sağlıyor. Bitişikteki esnaf aracını dükkanının önüne çekemiyor. Önümüzdeki günlerde basın toplantısı yaparak bu konuyu daha detaylı anlatacağım. Gündeme taşıyacağım. Seyit Torun eleştiriye açık olmayan darılıp hemen küsen bir Belediye Başkanı. Muhalefetin eleştirisine tahammül edemeyen başkan Seyit Torun 36 projesinden ancak 2-3 tanesini hayata geçirebilmiştir. Bunlardan bir tanesi teleferik ve hala borcunu ödeyememiştir. Borcu ortada durmaktadır. Bence başarısız bir Belediye Başkanıdır. Bu dönemin; son dönemi olduğunu düşünüyorum. ORDU MANŞET