"Almancılar" Zor Durumda

Ekonomi 26.05.2013 - 16:48, Güncelleme: 15.06.2023 - 07:39 4131+ kez okundu.
 

"Almancılar" Zor Durumda

70’lerde tüylü fötr şapkaları, beyaz gömleklerinin yakasında, kırmızı renkli marlboro sigarası paketleri, ellerinde pilli radyolarıyla; gelişleri olay olurdu. Almancı adı takılmıştı onlara. Avrupa’nın veya Dünya’nın hangi ülkesinde çalıştıkları önemli değildi. Hepsinin ortak adı Almancıydı...

70’lerde tüylü fötr şapkaları, beyaz gömleklerinin yakasında, kırmızı renkli marlboro sigarası paketleri, ellerinde pilli radyolarıyla; gelişleri olay olurdu. Almancı adı takılmıştı onlara. Avrupa’nın veya Dünya’nın hangi ülkesinde çalıştıkları önemli değildi. Hepsinin ortak adı Almancıydı. Oralarda nasıl yaşadıkları, ne iş yaptıkları hiç önemli değildi. Onlar artık zenginlerdi. Giderken eşi dostu olmayan, kimsenin arayıp sormadığı Almancılar, o yıllarda çok değer kazanmışlardı. Bir paket sigara almak için, belki yüz mark borç verir diye; çevrelerinde insan topluluğu oluşuyordu. Yetmişli yıllar kot pantolonların bile değerli olduğu zamanlardı. Almancılar; sigara, giysi, elektronik aletler getirerek, büyük sükse yaparlardı. 80’li yıllarda değerleri daha da arttı. O yıllarda Türkiye kabuğunu kırmış, ithal ürünler piyasaya girmeye başlamıştı. Artık 70’lerde kaçak satılan ne varsa vitrinlerdeydi. Ama Almancılar da vites atmışlardı. Onlar artık Ordu’ya gelirken altlarında mersedes arabalar vardı. Ve gelişleri yine olay oluyordu. Tam da bu aylarda, yıllık izinlerini alıp, Ordu’ya gelmeye başlarlardı. Ordu sokaklarında, yabancı plakalı araçlar tur atardı. Yerli otoların yanında havaları müthişti. Kur farkından paraları çok şey alıyordu. Ordu’da evler, arsalar, dükkanlar aldılar. Binalar yaptırdılar. Köylerinde araziler alıp, evler yaptılar. Gençler kendilerini yurtdışına götürür umuduyla; çocuklarıyla evlenmeye çalıştılar. 90’lı yıllarda tablo değişmeye başladı. Türkiye’de ve Ordu’da her ürün vardı artık. İnsanların gelir ve kültür düzeyi, yaşam standardı yükselmişti. Yurtdışında para biriktirmek adına, işi ile evi arasında yaşayan Almancılar; Ordu’ya geldiklerinde, yabancı gibi durmaya başladılar. 2000’li yıllarla birlikte, Avrupa’da ve Dünya’nın birçok ülkesinde; işçilerin gelir düzeyleri düşmeye başladı. Oralarda yaşanan krizler; iş bulmalarını ve gelirlerini etkiledi. Önce iki yılda bir gelmeye başladılar. Ordu’da ise bu süreçte yaşam standardı çok yükseldi. Avrupa’nın lüks arabaları, Ordu sokaklarını doldurdu. Eğlence mekanları, lüks restoranlar, kafeteryalar, Almancıların hiç de alışkın oldukları görüntüler değildi. Günümüzde işleri çok zor. Kriz onları kötü vurdu. Birçoğu işsiz veya zorlukla geçiniyor. Artık her yıl arabalarıyla Ordu’ya gelemiyorlar. Gelenlerin de Ordulular’ın yaşantısına ayak uyduracak paraları yok. Sosyo kültürel açıdan Ordu; Avrupa’nın birçok kentinden ileri düzeyde. Hele de orada sadece para biriktirme adına yaşayan Almancılar; geldiklerinde ciddi travmalar yaşıyorlar.
70’lerde tüylü fötr şapkaları, beyaz gömleklerinin yakasında, kırmızı renkli marlboro sigarası paketleri, ellerinde pilli radyolarıyla; gelişleri olay olurdu. Almancı adı takılmıştı onlara. Avrupa’nın veya Dünya’nın hangi ülkesinde çalıştıkları önemli değildi. Hepsinin ortak adı Almancıydı...

70’lerde tüylü fötr şapkaları, beyaz gömleklerinin yakasında, kırmızı renkli marlboro sigarası paketleri, ellerinde pilli radyolarıyla; gelişleri olay olurdu. Almancı adı takılmıştı onlara. Avrupa’nın veya Dünya’nın hangi ülkesinde çalıştıkları önemli değildi. Hepsinin ortak adı Almancıydı. Oralarda nasıl yaşadıkları, ne iş yaptıkları hiç önemli değildi. Onlar artık zenginlerdi. Giderken eşi dostu olmayan, kimsenin arayıp sormadığı Almancılar, o yıllarda çok değer kazanmışlardı. Bir paket sigara almak için, belki yüz mark borç verir diye; çevrelerinde insan topluluğu oluşuyordu. Yetmişli yıllar kot pantolonların bile değerli olduğu zamanlardı.

Almancılar; sigara, giysi, elektronik aletler getirerek, büyük sükse yaparlardı. 80’li yıllarda değerleri daha da arttı. O yıllarda Türkiye kabuğunu kırmış, ithal ürünler piyasaya girmeye başlamıştı. Artık 70’lerde kaçak satılan ne varsa vitrinlerdeydi. Ama Almancılar da vites atmışlardı. Onlar artık Ordu’ya gelirken altlarında mersedes arabalar vardı. Ve gelişleri yine olay oluyordu. Tam da bu aylarda, yıllık izinlerini alıp, Ordu’ya gelmeye başlarlardı.

Ordu sokaklarında, yabancı plakalı araçlar tur atardı. Yerli otoların yanında havaları müthişti. Kur farkından paraları çok şey alıyordu. Ordu’da evler, arsalar, dükkanlar aldılar. Binalar yaptırdılar. Köylerinde araziler alıp, evler yaptılar. Gençler kendilerini yurtdışına götürür umuduyla; çocuklarıyla evlenmeye çalıştılar. 90’lı yıllarda tablo değişmeye başladı. Türkiye’de ve Ordu’da her ürün vardı artık. İnsanların gelir ve kültür düzeyi, yaşam standardı yükselmişti. Yurtdışında para biriktirmek adına, işi ile evi arasında yaşayan Almancılar; Ordu’ya geldiklerinde, yabancı gibi durmaya başladılar. 2000’li yıllarla birlikte, Avrupa’da ve Dünya’nın birçok ülkesinde; işçilerin gelir düzeyleri düşmeye başladı. Oralarda yaşanan krizler; iş bulmalarını ve gelirlerini etkiledi. Önce iki yılda bir gelmeye başladılar.

Ordu’da ise bu süreçte yaşam standardı çok yükseldi. Avrupa’nın lüks arabaları, Ordu sokaklarını doldurdu. Eğlence mekanları, lüks restoranlar, kafeteryalar, Almancıların hiç de alışkın oldukları görüntüler değildi. Günümüzde işleri çok zor. Kriz onları kötü vurdu. Birçoğu işsiz veya zorlukla geçiniyor. Artık her yıl arabalarıyla Ordu’ya gelemiyorlar. Gelenlerin de Ordulular’ın yaşantısına ayak uyduracak paraları yok. Sosyo kültürel açıdan Ordu; Avrupa’nın birçok kentinden ileri düzeyde. Hele de orada sadece para biriktirme adına yaşayan Almancılar; geldiklerinde ciddi travmalar yaşıyorlar.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ordumanset.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.