Mesane kanserleri(İdrar Kesesi Tümörleri) mesanenin duvarını oluşturan dokulardan kaynaklanan kötü huylu tümörlerdir. Mesane kanserlerinin %90'ı transizyonel hücreli karsinomlar adı verilen mesanenin iç yüzeyini döşeyen hücrelerden kaynaklanan tümörler oluşturur. Erkeklerde prostat, akciğer ve kalın barsak kanserlerinden sonra dördüncüsıklıktagörülenkansertürüdür.
Kimlerde ve hangi yaş grubunda daha sık görülür?
Mesane kanseri, prostat kanserlerinden sonra günümüzde erkekler arasında en sık görülen kanserlerdendir . Erkeklerde kanser vakalarının yaklaşık olarak %10'nu oluşturur. Kadınlarda en sık görülen sekizinci kanser türüdür. ve tüm kanser vakalarının %4'ünü oluşturur. Mesane kanseri çocukluk dahil her yaşta olabilir. Ortalama görülme yaşı 65-70’dir. Vakaların 2/3’ü 65 ve daha üstü yaşlarda görülür. 35 yaşın altında nadir görülür, ancak hızlı sanayileşme ile birlikte bu tümörlerde yaş sınırı giderek aşağıya çekilmektedir. Erkekler kadınlardan 2-3 kat daha fazla mesane kanserine yakalanırlar. Tanı konulan vakaların %85’inde kanser mesaneyle sınırlı, %15’inde ise çevre dokulara veya uzak organlara yayılmalar mevcuttur.
Görülme sıklığı yaşla orantılı olarak artar. Genç yaşta görülen tümörler genelde daha iyi histolojik yapıya sahiptirler ve daha iyi bir seyir gösterirler. Mesane tümörlerinin sıklığı bölgelere ve ülkelere göre değişkenlik gösterir.
Mesane kanserinde risk faktörleri nelerdir?
Günümüzde yüzeysel ve yavaş ilerleyen mesane tümörlerinin genetik yatkınlığından söz etmek mümkündür. Birçok tümör baskılayıcı genin inaktivasyonu mesane kanseri oluşumunda rol oynadığı bildirilmektedir.
Mesane kanserinin gelişimindeki en önemli risk faktörleri sigara içmek, erkek cinsiyette olmak ve sağlıksız beslenmedir. Mesane kanserine karşı;
• Genetik yatkınlığı olanlar,
• Sigara içenler,
• İleri yaştakiler,
• Erkekler,
• Beyaz ırktan olanlar,
• Yağlı ve kızarmış yiyecekleri aşırı tüketenler,
• Kimyasal madde, boya, lastik, deri sanayinde çalışan işçiler,
• Kuru temizleyici, kağıt sanayi, petrol sanayi, kozmetik sanayi, diş teknisyenliği, gaz ve alüminyum sanayinde çalışanlar,
• Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu geçirenler,
• Uzun süre mesane taşı hastalığı olanlar,
• Uzun süreli sonda veya kateter takılanlar,
• Uzun süre fenasetin etken maddesini içeren ağrı kesici kullananlar,
• Mesane bölgesine yüksek doz ışın tedavisi uygulananlar (risk 4 kat artmaktadır),
• Kemoterapi uygulamaları görenler risk altındadır.
Mesane kanserinin belirtileri nelerdir?
Mesane tümörünün en sık bulgusu idrarda ağrısız pıhtılı kanamadır. İdrarda ağrısız ve aralıklı kanama, hastaların yaklaşık %85’inde görülmektedir. Kanama gözle görülebilir veya idrar tahlili sırasında görülen kanamalar şeklinde olabilir. Bazı hastalarda sistitizm dediğimiz bulgular olabilir. Sık idrara çıkma, idrar yaparken yanma, zor idrar yapma gibi yakınmalar da mesane tümörünün ilk belirtileri olabilir. Kanama ile idrardan pıhtılar da gelebilir. Yayılıma bağlı ağrı olabilir, ileri evrede diğer kanserlerde de görülen halsizlik yorgunluk, kilo kaybı, kemik ağıları, sırt ve baş ağrıları, kanlı balgam, sarılık ile kendini gösterebilir. Böbrek boşaltım kanallarını tıkarsa böbrek ağrısı ve üre yükselmesi olabilir. Bunların yanı sıra karın alt bölgesinde veya bel bölgesinde ağrı bu yakınmalara eşlik edebilir. Hastalarda genellikle tipik bir muayene bulgusu yoktur.
Tanı nasıl konulur?
Tanıda idrar,kan,radyolojik testler ve sonucunda sistoskobi ile konulur.
Tedavi Şekli
Mesane kanserinin tanısı konulduktan sonra tümörün büyüklüğü ve yerleşimine göre yapılacak ilk tedavi seçeneği cerrahidir. TUR adı verilen yöntemle mesane tümörü çıkarılır. Cerrahi müdahale sonrasında mesanede kalan tümör hücrelerinin tekrar çoğalarak tümör oluşturmaması ve mesanenin daha derin katlarına ilerleyerek çevre dokulara sıçramaması için özel tıbbi ilaçlar mesane içerisine verilerek kalan tümör hücreleri yok edilebilir. Bu tedavilerin tümüne intravezikal tedaviler denir. Genellikle hastanede yapılır. Mesaneye ince bir kateter yerleştirilerek ilaç mesaneye verilir. Bu tedavi sıklıkla haftada bir 6 hafta süreyle uygulanır. Uygulanan bu haftalık tedavinin sonrasında size önerilecek zamanlarda kontrole gelmeniz ve koruyucu tedavilerinize devam etmeniz gerekir. Tedavi sonrasında sıklıkla 3 ayda bir kontrol yaptırmanız önerilir.
Tümör adale tabakalarına tutmuş ise özellikle genç ve genel durumu iyi olan hastalarda mesanenin tamamen çıkartılması (Radikal Sistektomi) ve ardından barsaktan mesane yapılması en ideal tedavi yöntemidir. Bu ameliyat sonrası idrar yoluna bağlanan barsak mesane uygun hastalarda hasta konforu açısından en iyi yöntemdir. Buna uygun olmayan hastalarda karında idrar torbası taşınan yöntem uygulanır. Bu ameliyatlar günümüzde laparoskopik hatta robotik olarak da yapılmaktadır.