27 Eylül Salı günü akşamı kafeye gittim.
Orası hem kafe hem de tiyatro kursu veriliyor.
En büyük özelliği, Ordu’nun aydın - sanatçı kesimi genellikle orada takılıyor.
Pek sosyal değilimdir.
Evden işe,işten eve.
Evine,ailesine bağlı şekilde yaşıyorum.
Sonra…
Aylar evvel kafenin sahibi asistanlık teklifi etti.
Düşünmeye baya vaktim vardı.
27 Eylül Salı sabahı, orada takılmaya karar verdim.
Tiyatro yapacağız, sanat yani…
Oranın sahibi çocuk oyununda yer alacağımı ifade etti.
Çok mutlu oldum.
En önemlisi de, iş harici sosyal aktivitem olacak.
Zaten tiyatro ile alakam vardı biliyorsunuz.
Annem ve babamın tiyatro sanatçıları olması hasebiyle çocukluğum tiyatroda geçmişti.
Oyunlarda görev almış, nice oyuncuların elinde büyümüştüm.
Mustafa Gencer,Aydın Üstüntaş, Seyhan Şensoy ve Şakir Palaş.
Aklıma gelmeyen bir çok isim…
Çekirdekten yetiştik şükür.
Bu sezon baya yoğun geçeceğine benziyor.
İş,gazete,tiyatro…
Özlediğim günlere geri dönüyorum.
Yaraları sarma vakti…
Hadi bismillah…