Meme Kanserinin farkında ol !

    Meme kanseri ülkemizde kadınlar arasında en sık görülen ve tüm kanserlerin  %40‘ını oluşturan kanser türüdür. Meme kanserinde farkındalığını arttırmak için, dünyada ve ülkemizde ekim ayı boyunca çeşitli etkinlikler düzenleniyor.       Liv Hospital Tıbbi Onkoloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Ajlan Atasoy, meme kanserinde farkındalığın ve kadınların her ay, kendi kendine yapacağı  meme muayenesinin önemine dikkat çekiyor. Yrd. Doç. Dr. Ajlan Atasoy ‘’Meme kanseri ortalama sekiz kadından birinde görünüyor. Ülkemizde meme kanseri gelişmiş ülkelere oranla daha erken yaşta ortaya çıkıyor. Farkındalık ve tarama konusunda özen gösterilmeyen durumlarda hastalık ileri evrede yakalanıyor ve tedavi şansı azalıyor’’ dedi. Yrd. Doç. Dr. Ajlan Atasoy meme kanserinden korunmak için etkili tüyolar veriyor.     Obezite meme kanseri riskini arttırıyor…     Obezite birçok kanser türü için önemli bir risk faktörü. Aşırı kilolu ve obez olan bireylerde, meme kanseri riski artıyor. Sağlıklı kiloyu korumak için, düzenli egzersiz yapmak , aşırı yağlı beslenmeden uzak durmak ve alkol tüketimini sınırlı tutmak meme sağlığı için büyük önem taşıyor. Ayrıca beden ve ruh sağlığının uyum içerisinde olması için stresten uzak durmaya özen gösterin     Kendi Kendine Meme Muayenesi       Adet gören kadınların, adet bitimini 8. İle 12. günleri arasında bir gün, kendi kendine meme muayenesi (KKMM) uygulamalı.  Kadınlar 20 yaşından sonra her ay KKMM yapmaya başlamalıdır. Bu şekilde kendi meme dokunuzu daha iyi tanıyarak, ortaya çıkan farklı bulguları erken fark edebilmek mümkün. Ancak kendi kendine meme muayenesi, tek başına yeterli değildir. Hekim tarafından meme muayenesi (6-12 ayda bir, örneğin kadın hastalıkları kontrolleri sırasında ya da aile hekiminizle) ve tarama testleri ile bir arada götürmek önemlidir. Memelerinizi kontrol etmenin en kolay yolu duş ya da banyo sırasında muayene etmektir. Sabunladığınız elinizle memelerinizin her birini koltuk altına kadar muayene edin. Sizin için neyin normal olduğunu bilin.     Memenizde oluşan her değişikliği dikkatle takip edin… a.       Meme alanında kalınlaşma ya da yumru b.       Meme hacmi ya da şeklinde değişiklik c.        Ciltte çukurlanma d.       Meme ucu şeklinde değişiklik, özellikle içe dönmüş, gömülmüş ya da şekilde düzensizlik e.       Meme ucundan kanlı akıntı f.         Meme ucu ya da çevresindeki alanda kızarıklık g.       Koltuk altında şişkinlik ya da yumru      Düzenli taramanın hayat kurtardığını unutmayın…     Taramadan korkmak ve kaçmak tehlikeli olabilir. Yüksek riskli olan grup dışında meme kanseri taramasında 25-40 yaş arası kadınlarda meme sağlığı farkındalığı (kendi meme dokusunu iyi tanıma ve takip etme, farklılık saptayınca hekime erken başvurma) ve bir hekim tarafından yıllık meme muayenesi yeterlidir. 40 yaş ve üzeri kadınlarda bunların yanı sıra yılda bir mamografi ve meme ultrasonu yapılması önerilir.     Ailede meme kanseri hikayesi varsa çifte dikkatli takip…     Meme kanseri genel olarak toplumda sık görülen kanserler arasında yer almakla birlikte bazı bireylerde risk diğerlerine göre daha fazladır. Meme kanseri riski artmış olan gruplar şöyle sıralanabilir:     Ailesinde diğer kanserlerin genç yaşta görüldüğü durumlarda genetik geçiş riski olduğu hekimi tarafından şüphelenilen kadınlar.     Ailesel olmayan meme kanseri risk faktörlerinden taşıyan ve 35 yaşın üzerinde olan kadınlar. (erken adet yaşı, çocuk sahibi olmama, hormon tedavisi öyküsü taşıyan kadınlar, daha önce iyi huylu meme kanseri biyopsisi olan kadınlar, hekimleri tarafından Gail risk skoru yüksek saptandığı durumlarda)     Bu hastaların taramalarına 30 yaşında yıllık meme ultrasonu ve hatta bazı durumlarda meme MR’ı ile başlanması, hekim tarafından meme muayenelerinin 30 yaşından başlayarak 6 ay – 1 yıl aralıklarla yapılması önerilir. Bazı kadınlar için genetik rehberlik önerilmesi gerekebilir. Bu özel durumlar hekimleriniz tarafından değerlendirilir.