TERÖRE LANET

Ordu  Emek ve Demokrasi Platformu İstiklal Caddesinde bombalı saldırıyı kınayarak "Huzur istiyoruz, barış istiyoruz, kaygısız ve endişesiz yaşamak istiyoruz" dedi. Yapılan açıklamada;  13.11.2022 tarihinde İstanbul’un simgelerinden biri olan İstiklal Caddesi’nde yaşanan patlama, sadece İstanbul’da değil, ülkede yaşayan herkesin yüreğinde hissedilmiştir. Patlamada 6 vatandaşımız hayatını yitirmiş 81 vatandaşımız yaralanmıştır.  Toplumsal barışa olan umudumuz bu saldırı ile yine bir darbe aldı.Hedefi her kim olursa olsun, saldırı kimden gelirse gelsin bu insanlık dışı eylemi nefretle kınıyoruz.   Patlama bütün yönleri ile açığa çıkarılmalı, arkasındaki ilişkiler açıklanmalı,sorumluları en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Ülkemizde oluşması istenen kaos ortamına zemin oluşturacak her türlü şiddet, ötekileştirme dili hızlıca terk edilerek, toplumsal uzlaşı ve diyalog başta siyaset alanı olmak üzere tüm kesimlerce öne çıkarılmalıdır. Son yedi yıl içerisinde hafızalarımızdan silinmeyecek izler bırakan ve süreç olarak bir seçim öncesine denk gelen bu saldırılar, bizlere yine “Aynı senaryo mu uygulanmak istiyor?” sorusunu hatırlatıyor. 7 Haziran seçimleri yaklaşırken başlayan ve 31 Aralık 2016 tarihine kadar, Diyarbakır, Siirt, Suruç, Dağlıca, Iğdır, Sultanahmet, Ankara Merasim Sokak, Ankara Kızılay, Mardin Midyat, Gaziantep, Vodafon Arena, Reina, İstanbul İstiklal Caddesi Beyoğlu Kaymakamlığı önüve 10 Ekim Ankara Gar katliamı oldu.  Yaşanan bu terör saldırılarında 500’den fazla yurttaşımız öldü. Yüzlercesi ömür boyu izlerini taşıyacakları yaralar aldılar. Acılı aileler, öksüz çocuklar; telafisi imkânsız hüzünler kaldı. O günlerde “Şu kadar Vekil verin, bu iş tatlı olarak çözülsün.” diyenleri unutmadık. Bilinmelidir ki, insanlığa karşı işlenen bu suçların faillerini gizleyenler, bu suçların ortağıdır. Toplumu kaos ve şiddet sarmalına sürükleyenleri asla unutmayacağız.  Ortadoğu’da yaşanan emperyalist savaşlar yüzünden yurdunu terk eden milyonlarca insan sığınacağı bir yer arayışı ile mülteci konumuna düşerken, bu kontrolsüz göç ile beraber ne kadar terör örgütü üyelerinin ülkemize geldiğini bilmiyoruz. Bunca yaşanan kaosa rağmen sorumluluk hissedip istifa eden ne bir siyasetçi oldu, ne de bir bürokrat istifa etti. Yakın tarihimizin en karanlık döneminin aydınlığa kavuşması için siyasetçileri de ellerini vicdanlarına koymaya, gerçekleri açıklığa kavuşturmaya çağırıyoruz. Şiddet ve kaos ortamından beslenenlere bir kez daha söylemek istiyoruz ki,eşitlik, özgürlük, demokrasi ve barış mücadelesi yitirdiğimiz arkadaşlarımızın en büyük emanetidir.  Barış ve kardeşlik özlemimiz sizin karanlık ufuklarınızdan çok daha güçlüdür. Bugün daha güçlü bir şekilde bir aradayız. Adalet, barış ve dostluk özlemimizden asla vaz geçmeyeceğiz. Bütün entrikalarınıza rağmen bu ülkeye barış gelene kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. İstanbul Taksim’de yaşanan bombalı saldırıyı en ağır şekilde kınıyor, yaşanan patlamada hayatını kaybedenlerin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Yaşamanı yitirenlere rahmet, yakınlarını kaybedenlere sabır ve başsağlığı, yaralı vatandaşlarımızın en kısa sürede iyileşmesini temenni ediyoruz. Er ya da geç, sorumlular cezalandırılacak; emek kazanacak, demokrasi kazanacak, barış kazanacak!