İKİZDERE'DEN SESLENDİ

Gündem 18.05.2021 - 22:52, Güncelleme: 15.06.2023 - 07:39 4325+ kez okundu.
 

İKİZDERE'DEN SESLENDİ

CHP Ordu Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel İkizdere’deydi. Köylülere destek verdi ve Rize Valisi’nin taş ocağına karşı çıkan köylülerin çadırlarına el koyması ve pandemiyi bahane ederek yasaklar getirmesine tepki gösterdi.

CHP Ordu Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel İkizdere’deydi. Köylülere destek verdi ve Rize Valisi’nin taş ocağına karşı çıkan köylülerin çadırlarına el koyması ve pandemiyi bahane ederek yasaklar getirmesine tepki gösterdi. Adıgüzel açıklamasında şunları ifade etti. “İfade özgürlüğü, itiraz etme ve yaşam alanlarını savunma hakkı, insanların anayasal hakkıdır. Rize valisi bu şekilde Cengiz İnşaat adına Anayasal suç işlemektedir. Neymiş Pandemi varmış. Dün Urfa’da bir tarikat lideri toprağa verildi. Allah rahmet eylesin. Daha önce İstanbul’da bir başka tarikat lideri toprağa verildi. Ona da Allah rahmet eylesin. Valiler, Bakanlar, Milletvekilleri bu cenazelerde binlerce insanla bir araya geldiler. Orada vefat var. Burada da ağaçlar ölüyor. Eskencedere Vadisi ölüyor. Biz de burayı savunuyoruz. Bakın bu lebalep kongre tanımı Rize’den çıktı. Yani Sayın Erdoğan Rize’de lebalep kongreler yaparken sayın vali neredeydi? Orada yok, burada halkının yanında da yok. Nerede bu vali? Rize Valiliği burada sadece karantina kararı almadı. Burada köylülerimizin çadırlarını gece gelip, hiçbir beyanda bulunmadan toplayıp götürdüler. Beyansız ve kim oldukları dahi bilinmeden yapıldığı için buna biz “Çadır Hırsızlığı” diyoruz. İnsanların kendi arazilerine kurdukları çadırları da kaldırdılar. Rize Valiliği genelgesi iki şeyin itirafıdır. Birincisi, sokağa çıkma yasağının orman ve çevre katliamı için kullanıldığının itirafıdır. Çünkü 17 günün bittiği gece İkizdere’ye özel yasak konmuştur. İkinci itiraf, halktan korkmaktadır. Rize Valisi burada halkı ve devleti temsil etmiyor mu? Neden korkuyor? Çünkü hiç kimsenin korkusuna benzemez halkını satanın korkusu. Bu genelgedeki bazı başlıklar; gerekçe maddeleri: -             “Farklı kesimler arası gerilim yaşanmasının önlenmesi.” Burada farklı 2 kesim yok ki. Burada tek kesim var. Burada vatandaşlar var. Biz halkız halk. Diğer kesim dedikleri tek bir kişidir. Orman ve doğa katliamcısı, millete küfür eden tek bir kişidir. Rize Valisi tek bir kişiyi bir kesim olarak tanımlamakta, bir taraf olarak görmekte ve dahi bu şekilde tarafını belli etmektedir. -             “Genel trafik ve yolcu güvenliğinin sağlanması.” Bizim eylem yaptığımız yerde yol yok ki yolcu olsun. Yol yok ki trafik olsun. -             “Şiddet olaylarının önlenmesi, yaygınlaşmasının engellenmesi. Protesto, oturma eylemi, çadır kurma, imza kampanyası, el ilanı” İşte korku budur. İkizdere bir yol ayrımıdır. Sayın Erdoğan, Rizelidir. Şimdi millete küfür edenlerden mi yana olacaktır, milletten mi taraf olacaktır? Eskencedere Vadisi sadakati de ihaneti de görecektir. Bu süreç bunu aydınlatacaktır. Biz tüm İkizderelileri, Rizelileri ve tüm Türkiye’yi buraya davet ediyoruz. Allah’ın yarattıklarına ve doğanın dengesine saygı duyan herkesi Eskencedere Vadisine ve İkizdere’ye sahip çıkmaya davet ediyoruz. Geleni de gelmeyeni de tarih yazacaktır. Bakın Rize’deki STK’lar aykırılık yapıyorlar. Halktan yana değil çeteden yana tavır alıyorlar. Biz sarı STK’ları da göreceğiz. Rise'deki sarı STK'ları da tarih yazacaktır. Buradaki katliamın Filistin’deki katliamdan hiçbir farkı yoktur. Burada ağaçlar fidanlarıyla birlikte yerlere yatırılıyor. İnsanlar yerlerinden yurtlarından ediliyor. Sağcılar solcular, milliyetçiler, mütedeyyinler, devrimciler, ülkücüler, A Partililer, B Partililer, partisi olmayanlar, tüm vatanseverler… Buradaki ağaç da vatan, su da vatan, suda yaşayan alabalık da vatan. Çayırdaki çiçek de, çiçeğin üstündeki arı da vatan. Üstümüzdeki gök kubbe de vatan, tarumar edilen bu toprak da vatan. İslam halifesi diyordu ki; dağlara buğday serpin, Müslüman ülkesinde kuşlar aç kaldı demesinler diyordu. Bakın nerelere geldik. Bir dönemde dağdaki kuşları bile düşünen bir yönetimden, dağdaki kuşların yuvasını bozan bir yönetime… Vatanını sevenler, doğasını sevenler, insanını sevenler, Allah’ını sevenler Eskencedere’nin çığlığına kulak verin. Bugün bu dere yarın başka bir dere… Sizi bugün Eskencedere çağırıyor. Bugün gelmezseniz yarın siz çağırınca kimse gelmeyecek. Kurtuluş yok tek başına ya hiçbirimiz ya hep beraber.”    
CHP Ordu Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel İkizdere’deydi. Köylülere destek verdi ve Rize Valisi’nin taş ocağına karşı çıkan köylülerin çadırlarına el koyması ve pandemiyi bahane ederek yasaklar getirmesine tepki gösterdi.

CHP Ordu Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel İkizdere’deydi. Köylülere destek verdi ve Rize Valisi’nin taş ocağına karşı çıkan köylülerin çadırlarına el koyması ve pandemiyi bahane ederek yasaklar getirmesine tepki gösterdi. Adıgüzel açıklamasında şunları ifade etti.

“İfade özgürlüğü, itiraz etme ve yaşam alanlarını savunma hakkı, insanların anayasal hakkıdır. Rize valisi bu şekilde Cengiz İnşaat adına Anayasal suç işlemektedir. Neymiş Pandemi varmış. Dün Urfa’da bir tarikat lideri toprağa verildi. Allah rahmet eylesin. Daha önce İstanbul’da bir başka tarikat lideri toprağa verildi. Ona da Allah rahmet eylesin. Valiler, Bakanlar, Milletvekilleri bu cenazelerde binlerce insanla bir araya geldiler. Orada vefat var. Burada da ağaçlar ölüyor. Eskencedere Vadisi ölüyor. Biz de burayı savunuyoruz. Bakın bu lebalep kongre tanımı Rize’den çıktı. Yani Sayın Erdoğan Rize’de lebalep kongreler yaparken sayın vali neredeydi? Orada yok, burada halkının yanında da yok. Nerede bu vali?

Rize Valiliği burada sadece karantina kararı almadı. Burada köylülerimizin çadırlarını gece gelip, hiçbir beyanda bulunmadan toplayıp götürdüler. Beyansız ve kim oldukları dahi bilinmeden yapıldığı için buna biz “Çadır Hırsızlığı” diyoruz. İnsanların kendi arazilerine kurdukları çadırları da kaldırdılar. Rize Valiliği genelgesi iki şeyin itirafıdır. Birincisi, sokağa çıkma yasağının orman ve çevre katliamı için kullanıldığının itirafıdır. Çünkü 17 günün bittiği gece İkizdere’ye özel yasak konmuştur. İkinci itiraf, halktan korkmaktadır. Rize Valisi burada halkı ve devleti temsil etmiyor mu? Neden korkuyor? Çünkü hiç kimsenin korkusuna benzemez halkını satanın korkusu. Bu genelgedeki bazı başlıklar; gerekçe maddeleri:

-             “Farklı kesimler arası gerilim yaşanmasının önlenmesi.” Burada farklı 2 kesim yok ki. Burada tek kesim var. Burada vatandaşlar var. Biz halkız halk. Diğer kesim dedikleri tek bir kişidir. Orman ve doğa katliamcısı, millete küfür eden tek bir kişidir. Rize Valisi tek bir kişiyi bir kesim olarak tanımlamakta, bir taraf olarak görmekte ve dahi bu şekilde tarafını belli etmektedir.

-             “Genel trafik ve yolcu güvenliğinin sağlanması.” Bizim eylem yaptığımız yerde yol yok ki yolcu olsun. Yol yok ki trafik olsun.

-             “Şiddet olaylarının önlenmesi, yaygınlaşmasının engellenmesi. Protesto, oturma eylemi, çadır kurma, imza kampanyası, el ilanı” İşte korku budur.

İkizdere bir yol ayrımıdır. Sayın Erdoğan, Rizelidir. Şimdi millete küfür edenlerden mi yana olacaktır, milletten mi taraf olacaktır? Eskencedere Vadisi sadakati de ihaneti de görecektir. Bu süreç bunu aydınlatacaktır. Biz tüm İkizderelileri, Rizelileri ve tüm Türkiye’yi buraya davet ediyoruz. Allah’ın yarattıklarına ve doğanın dengesine saygı duyan herkesi Eskencedere Vadisine ve İkizdere’ye sahip çıkmaya davet ediyoruz. Geleni de gelmeyeni de tarih yazacaktır. Bakın Rize’deki STK’lar aykırılık yapıyorlar. Halktan yana değil çeteden yana tavır alıyorlar. Biz sarı STK’ları da göreceğiz. Rise'deki sarı STK'ları da tarih yazacaktır. Buradaki katliamın Filistin’deki katliamdan hiçbir farkı yoktur. Burada ağaçlar fidanlarıyla birlikte yerlere yatırılıyor. İnsanlar yerlerinden yurtlarından ediliyor. Sağcılar solcular, milliyetçiler, mütedeyyinler, devrimciler, ülkücüler, A Partililer, B Partililer, partisi olmayanlar, tüm vatanseverler… Buradaki ağaç da vatan, su da vatan, suda yaşayan alabalık da vatan. Çayırdaki çiçek de, çiçeğin üstündeki arı da vatan. Üstümüzdeki gök kubbe de vatan, tarumar edilen bu toprak da vatan. İslam halifesi diyordu ki; dağlara buğday serpin, Müslüman ülkesinde kuşlar aç kaldı demesinler diyordu. Bakın nerelere geldik. Bir dönemde dağdaki kuşları bile düşünen bir yönetimden, dağdaki kuşların yuvasını bozan bir yönetime… Vatanını sevenler, doğasını sevenler, insanını sevenler, Allah’ını sevenler Eskencedere’nin çığlığına kulak verin. Bugün bu dere yarın başka bir dere… Sizi bugün Eskencedere çağırıyor. Bugün gelmezseniz yarın siz çağırınca kimse gelmeyecek. Kurtuluş yok tek başına ya hiçbirimiz ya hep beraber.”

 

 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ordumanset.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.