“EPİLEPSİ TEDAVİ EDİLEBİLİR BİR HASTALIKTIR”

Sağlık 08.08.2017 - 12:13, Güncelleme: 15.06.2023 - 07:39 3454+ kez okundu.
 

“EPİLEPSİ TEDAVİ EDİLEBİLİR BİR HASTALIKTIR”

Bilim ve teknolojinin gelişimiyle birlikte epilepsi tedavisine yönelik gerek medikal gerekse cerrahi alanda birçok önemli gelişme elde edildi.

Bilim ve teknolojinin gelişimiyle birlikte epilepsi tedavisine yönelik gerek medikal gerekse cerrahi alanda birçok önemli gelişme elde edildi. Epilepsi hakkında bilinmesi gerekenleri Medical Park Ordu Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doktor Lale Mehdıkhanova’ya sorduk. “Epilepsi klinik olarak tanısı konulabilen bir hastalıktır. Geçirilmiş bir atağın epilepsi olup olmadığına karar vermek, epilepsi ise ne tür bir epilepsi olduğunu tespit etmek için hastanın ve hasta yakının gözlemi ve bunu doktora doğru bir şekilde aktarması çok önemlidir” diyerek sözlerine başlayan Nöroloji Uzm. Dr. Lale Mehdıkhanova epilepsi konusunda bilinmesi gerekenleri bizlerle paylaştı. Epilepsi nedir? Epilepsi nöbetinin, beynin normal aktivitesi sürecinde sinir hücrelerinde geçici olarak meydana gelen anormal elektriksel aktivite oluşumu sonucu bozulması ile meydana gelen klinik bir durum olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Lale Mehdıkhanova, “Halk arasında “sara hastalığı” olarak da bilinen epilepsi, kendini epileptik nöbetler ile göstermektedir. Epileptik nöbet gerçekleştiğinde hastada klinik olarak belli bir süreyle sınırlı, bilinç, davranış, duygu, hareket veya algılama bozukluğu gibi belirtiler görülür. Kişinin tek bir nöbet geçirmesi, epilepsi hastası olduğu anlamına gelmez. Toplumda 100 kişiden birinde epilepsi hastalığı görülmektedir. Cinsiyetler arasında epilepsi hastalığının görülme oranında herhangi bir farklılık yoktur. Epilepsi herhangi bir yaşta ortaya çıkabilmektedir; ancak çocuklarda 16 yaşa kadar ve erişkinlerde 65 yaşından sonra görülme sıklığı artmaktadır.” dedi. Epilepsi tanısı nasıl konur? Epilepsinin klinik olarak tanısı konulan bir hastalık olduğunu belirten Uzm Dr. Mehdıkhanova, “Geçirilmiş bir atağın epilepsi olup olmadığına karar vermek, epilepsi ise ne tür bir epilepsi olduğunu tespit etmek için hastanın ve/veya hasta yakının gözlemi ve bunu doktora doğru bir şekilde aktarması çok önemlidir. Epilepsi tanısı konduktan sonra ne tür nöbet olduğunu tespit etmekse hangi epilepsi ilacının daha etkili olacağı konusunda yol göstericidir.” diye açıkladı.  Epilepsi tanısı için yapılan tetkikler nelerdir?  Elektroensefalografi (EEG) beyindeki geniş bir sinir hücresi grubunun elektriksel aktivitesindeki dalgalanmanın kayıtlanması ilkesine dayandığını ifade eden Dr. Mehdıkhanova, “Elektrotların saçlı deriye yapıştırılması ile kayıtlama yapılır. Bu inceleme ağrılı değildir ve sağlığa hiçbir zararı yoktur. Elektrikle hiç temas olmaz. Giderek teknolojinin de desteği ile geliştirilen ve bilgisayarlarla bağlantılı hale getirilen klasik EEG cihazlarının yanı sıra video - EEG monitörizasyon incelemeleri epilepsi hastalarının daha iyi değerlendirilmesine yardımcı olur. EEG tetkiki kısa süreli bir inceleme olduğu için ilk incelemede bozukluk saptanamayabilir. Klinik olarak şüpheli ve tekrarlayan durumlarda birden fazla EEG incelemesi hatta hastayı uykusuz bırakarak kısa veya uzun süreli uyku incelemeleri yapılabilir. Manyetik rezonans görüntüleme(MRG) ise beynin yapısı hakkında en iyi bilgiyi veren MRG özellikle fokal epilepsi düşünülen hastalarda altta yatan nedeni ortaya koymada çok önemlidir.” dedi.  Epilepsi tedavisi günümüzde nasıl yapılır? Nöroloji Uzmanı Doktor Lale Mehdıkhanova sözlerini şöyle sürdürdü, “Epilepsi tedavi edilebilir bir hastalıktır. Uzun süreli tedavi ve izlem gerektiren bu hastalık yaşam kalitesini önemli ölçüde etkiler. Doğru tedavi ile hastaların büyük kısmında nöbetler kontrol altına alınır ve hasta normal yaşantısını sürdürür. Epilepsi hastalığının tedavisinde ilk basamak tanının doğru konması ve ilaçla tedaviye gerek olup olmadığı kararının verilmesidir. Yaklaşık olarak 20 kişiden biri yaşam boyu bir defa nöbet geçirebilir ve tek nöbet sonrası bir daha nöbet tekrarlamayabilir. Bu nedenle çoğunlukla ilk nöbet sonrası ilaç başlanmaması tercih edilir. Doğru tanı konulup, tedaviye gerek olduğuna karar verildikten sonra hangi ilaç tedavisinin başlanacağına karar verilir. Genellikle tek bir ilaç düşük dozda başlanarak yavaş yavaş dozu arttırılır. Bu süre içinde doktorun takibi devam eder ve gereğinde kan örneği alınarak bakılabilen ilaç kan düzeylerine bakılır. Düzenli ve uzun yıllar süren bir tedaviye uyum sağlamak açısından hastanın işbirliği çok önemlidir. Dört epileptik hastanın üçünde uygun ilaç kullanımı ile nöbetler kontrol altına alınabilirken bir hastada nöbetler devam edebilmektedir. Bu durum ilaç tedavisine dirençli epilepsi olarak adlandırılır. İlaç tedavisine dirençli epilepsi hastaları ve antiepileptik ilaç tedavisini yan etkilerinden dolayı tolere edemeyen hastalar, epilepsi cerrahisi adayıdır.”  diye konuştu. Epilepsi nöbeti anında neler yapılmalı? Açıklamasının sonuna yaklaşan Uzm. Dr. Mehdıkhanova hastanın nöbet anında yakınındakilere öneri olarak  “Öncelikle sakin olmalı, hastanın yanından ayrılmamalı, yardıma gerek varsa başkasını göndermeli. Hasta güvenli bir yere alınmalı ve yatırılmalı, yaralayabilecek ucu sivri veya sert eşyalardan (sivri köşeler vb.) uzaklaştırılmalı veya bunları hastanın yanından uzaklaştırarak hastayı korumalı. Sıkı giysileri varsa giysilerini gevşetmeli (kravat, kemer gibi), gözlüğünü çıkartmalı. Sabit ve rahat olacak bir şekilde onu bir tarafa doğru yatırıp, başını yan çevirmeli, tükürüğünün dışarı akması sağlanmalı. Rahat nefes alması için mümkünse ağzını ve solunum yolunu açık tutmalı. Asla ağzına bir şey sokmaya veya koymaya (örneğin, dişlerini sıkıyorsa açmaya veya su vermeye ) çalışmamalı. Kol ve bacaklarda kasılma devam ediyorsa durdurmaya çalışmamalı, bu durum istemeden kırık çıkığa yol açabilir. Kasılmalar 5 dakikadan uzun sürüyorsa hastaneye götürülmelidir.” diyerek sözlerine tamamladı.
Bilim ve teknolojinin gelişimiyle birlikte epilepsi tedavisine yönelik gerek medikal gerekse cerrahi alanda birçok önemli gelişme elde edildi.

Bilim ve teknolojinin gelişimiyle birlikte epilepsi tedavisine yönelik gerek medikal gerekse cerrahi alanda birçok önemli gelişme elde edildi.

Epilepsi hakkında bilinmesi gerekenleri Medical Park Ordu Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doktor Lale Mehdıkhanova’ya sorduk. “Epilepsi klinik olarak tanısı konulabilen bir hastalıktır. Geçirilmiş bir atağın epilepsi olup olmadığına karar vermek, epilepsi ise ne tür bir epilepsi olduğunu tespit etmek için hastanın ve hasta yakının gözlemi ve bunu doktora doğru bir şekilde aktarması çok önemlidir” diyerek sözlerine başlayan Nöroloji Uzm. Dr. Lale Mehdıkhanova epilepsi konusunda bilinmesi gerekenleri bizlerle paylaştı.

Epilepsi nedir?

Epilepsi nöbetinin, beynin normal aktivitesi sürecinde sinir hücrelerinde geçici olarak meydana gelen anormal elektriksel aktivite oluşumu sonucu bozulması ile meydana gelen klinik bir durum olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Lale Mehdıkhanova, “Halk arasında “sara hastalığı” olarak da bilinen epilepsi, kendini epileptik nöbetler ile göstermektedir. Epileptik nöbet gerçekleştiğinde hastada klinik olarak belli bir süreyle sınırlı, bilinç, davranış, duygu, hareket veya algılama bozukluğu gibi belirtiler görülür. Kişinin tek bir nöbet geçirmesi, epilepsi hastası olduğu anlamına gelmez. Toplumda 100 kişiden birinde epilepsi hastalığı görülmektedir. Cinsiyetler arasında epilepsi hastalığının görülme oranında herhangi bir farklılık yoktur. Epilepsi herhangi bir yaşta ortaya çıkabilmektedir; ancak çocuklarda 16 yaşa kadar ve erişkinlerde 65 yaşından sonra görülme sıklığı artmaktadır.” dedi.

Epilepsi tanısı nasıl konur?

Epilepsinin klinik olarak tanısı konulan bir hastalık olduğunu belirten Uzm Dr. Mehdıkhanova, “Geçirilmiş bir atağın epilepsi olup olmadığına karar vermek, epilepsi ise ne tür bir epilepsi olduğunu tespit etmek için hastanın ve/veya hasta yakının gözlemi ve bunu doktora doğru bir şekilde aktarması çok önemlidir. Epilepsi tanısı konduktan sonra ne tür nöbet olduğunu tespit etmekse hangi epilepsi ilacının daha etkili olacağı konusunda yol göstericidir.” diye açıkladı.

 Epilepsi tanısı için yapılan tetkikler nelerdir? 

Elektroensefalografi (EEG) beyindeki geniş bir sinir hücresi grubunun elektriksel aktivitesindeki dalgalanmanın kayıtlanması ilkesine dayandığını ifade eden Dr. Mehdıkhanova, “Elektrotların saçlı deriye yapıştırılması ile kayıtlama yapılır. Bu inceleme ağrılı değildir ve sağlığa hiçbir zararı yoktur. Elektrikle hiç temas olmaz. Giderek teknolojinin de desteği ile geliştirilen ve bilgisayarlarla bağlantılı hale getirilen klasik EEG cihazlarının yanı sıra video - EEG monitörizasyon incelemeleri epilepsi hastalarının daha iyi değerlendirilmesine yardımcı olur. EEG tetkiki kısa süreli bir inceleme olduğu için ilk incelemede bozukluk saptanamayabilir. Klinik olarak şüpheli ve tekrarlayan durumlarda birden fazla EEG incelemesi hatta hastayı uykusuz bırakarak kısa veya uzun süreli uyku incelemeleri yapılabilir. Manyetik rezonans görüntüleme(MRG) ise beynin yapısı hakkında en iyi bilgiyi veren MRG özellikle fokal epilepsi düşünülen hastalarda altta yatan nedeni ortaya koymada çok önemlidir.” dedi. 

Epilepsi tedavisi günümüzde nasıl yapılır?

Nöroloji Uzmanı Doktor Lale Mehdıkhanova sözlerini şöyle sürdürdü, “Epilepsi tedavi edilebilir bir hastalıktır. Uzun süreli tedavi ve izlem gerektiren bu hastalık yaşam kalitesini önemli ölçüde etkiler. Doğru tedavi ile hastaların büyük kısmında nöbetler kontrol altına alınır ve hasta normal yaşantısını sürdürür. Epilepsi hastalığının tedavisinde ilk basamak tanının doğru konması ve ilaçla tedaviye gerek olup olmadığı kararının verilmesidir. Yaklaşık olarak 20 kişiden biri yaşam boyu bir defa nöbet geçirebilir ve tek nöbet sonrası bir daha nöbet tekrarlamayabilir. Bu nedenle çoğunlukla ilk nöbet sonrası ilaç başlanmaması tercih edilir. Doğru tanı konulup, tedaviye gerek olduğuna karar verildikten sonra hangi ilaç tedavisinin başlanacağına karar verilir. Genellikle tek bir ilaç düşük dozda başlanarak yavaş yavaş dozu arttırılır. Bu süre içinde doktorun takibi devam eder ve gereğinde kan örneği alınarak bakılabilen ilaç kan düzeylerine bakılır. Düzenli ve uzun yıllar süren bir tedaviye uyum sağlamak açısından hastanın işbirliği çok önemlidir. Dört epileptik hastanın üçünde uygun ilaç kullanımı ile nöbetler kontrol altına alınabilirken bir hastada nöbetler devam edebilmektedir. Bu durum ilaç tedavisine dirençli epilepsi olarak adlandırılır. İlaç tedavisine dirençli epilepsi hastaları ve antiepileptik ilaç tedavisini yan etkilerinden dolayı tolere edemeyen hastalar, epilepsi cerrahisi adayıdır.”  diye konuştu.

Epilepsi nöbeti anında neler yapılmalı?

Açıklamasının sonuna yaklaşan Uzm. Dr. Mehdıkhanova hastanın nöbet anında yakınındakilere öneri olarak  “Öncelikle sakin olmalı, hastanın yanından ayrılmamalı, yardıma gerek varsa başkasını göndermeli. Hasta güvenli bir yere alınmalı ve yatırılmalı, yaralayabilecek ucu sivri veya sert eşyalardan (sivri köşeler vb.) uzaklaştırılmalı veya bunları hastanın yanından uzaklaştırarak hastayı korumalı. Sıkı giysileri varsa giysilerini gevşetmeli (kravat, kemer gibi), gözlüğünü çıkartmalı. Sabit ve rahat olacak bir şekilde onu bir tarafa doğru yatırıp, başını yan çevirmeli, tükürüğünün dışarı akması sağlanmalı. Rahat nefes alması için mümkünse ağzını ve solunum yolunu açık tutmalı. Asla ağzına bir şey sokmaya veya koymaya (örneğin, dişlerini sıkıyorsa açmaya veya su vermeye ) çalışmamalı. Kol ve bacaklarda kasılma devam ediyorsa durdurmaya çalışmamalı, bu durum istemeden kırık çıkığa yol açabilir. Kasılmalar 5 dakikadan uzun sürüyorsa hastaneye götürülmelidir.” diyerek sözlerine tamamladı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ordumanset.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.