AV.ALİ MERTAN; ''ARTIK YÖNETİMİN YETKİSİ YOK !..''

 Ordu Tv'de haftanın ilk günü yayınlanan Gökhan Doğuş ile Skorbord programına konuk olan Orduspor eski Kulüp Başkanı Ali Mertan, mor beyazlı kulübün iyi yönetilmediği için kendisini müdahale etmek zorunda kaldığını belirterek, hata avcısı olmadıklarını söyledi. Orduspor Kulübü'nün Divan Kurulu üyesi olduğunu ve iki dönem başkanlık, 20 yıla yakın bir süredir de yöneticiliğini yaptığını söylmeyen Ali Mertan, "Bundan da onur duyan biriyim. Ancak bizde ne onur, ne haysiyet bırakmayan bir yönetim nedeniyle müdahale etmek durumunda kaldığımız bir dönem içerisindeyiz." şeklinde konuştu. İşte Mertan'ın çok tartışılacak açıklamalarından satır araları: "ORDUSPOR'UN BAŞARISINI KENDİSİ HAZM EDEMEDİ!" "Gördük ki o süreç içerisinde başarıyı hazmedemeyen, kendisi hazmedemeyen bir yapı içinde. Sürekli insanlarla didişen, Orduspor'un kimliğini, karakterini dosthane yapısını, renklerini sempatik tavrı bile bütün Türkiye'de rencide etmiş bir yönetim anlayışı çıkardı. Bu düşüş mü? Bu ne? Bu itibarsızlaşma mı? Ne? Ben yaşamadım böyle birşey. Başka Dünya'nın hiçbir yerinde, Tayland'da bile yok böyle birşey. Bu nereden çıktı başımıza ben anlamıyorum? Resmen birşey musallat oldu bize. Kimliği ne, ne oluyor ben anlayamıyorum."  "DAVRANIŞ ŞEKLİ CİDDİ BOZUKLUKLAR GÖSTERMEYE BAŞLAMIŞ BİR YAPI" "Arkadaşlarımızın çoğu, her şeyini Orduspor'a vermiş insanlar maçlara gitmez oldu artık. Orada benim koltuğum var. Gidemiyorum, gitmiyorum. Niye? Bir sıkıntı alırız başımıza diye. Çünkü davranış şekli ciddi bozukluklar göstermeye başlamış bir yapıdan bahsediyoruz. İnsanları tanımaz, saygısızlık had safhada, herşeyi ben bilirim. Bu Ordulular hiçbir şey bilmez. Bunlar maça gelmeyi bile bilmiyor. Böyle olmaz."  "FIKRA GİBİ İŞLER!" "18 milyon, bu ciddi bir servet. Millet açlıktan birbirini yiyor, sen 18 milyonu nereye veriyorsun? 18 milyon helal kazanılmış bir para Orduspor gibi bir kulübe verilmez, niye vereyim? Vergisi ödenmiş bir para, bağış olarak verilmez, borç olarak verilmez. Verilmemesi de lazım. Bunlar fıkra gibi işler. 3 Ocak'ta yapılması gereken Genel Kurul, hiçbir gerekçe gösterilmeden ertelendi. Evet, tüzük buna cevaz veriyor. Bu tip bir durumda 60 gün içinde, 60 iş günü içinde Genel Kurul'un aynı gündemle toplamak zorundasın. Zorundasın diyor. Tüzük bunu böyle yapacaksın diyor. Bunun kuralını sens koyamazsın, Nedim Türkmen falan koyamaz bu kuralı. Var bu kural. Varolan kurala göre gideceksiniz." "AMACI ORDUSPOR'U İDARE ETMEK DEĞİL" "Adamın niyetinde Orduspor'u idare etmek falan yok. Ben bunu tespit ettim. Orduspor'u kullanarak insanları test ediyor. Bir sıkıntı var ortada yani, buralı değil bu çocuk. Ben anlamıyorum yani, bu coğrafyanın çocuğu değil gibi hareket etmeye başladı. Şimdi, her fırsatta Orduluyu hakir görürsen, her fırsatta Ordulu hiçir şey bilmez durumda görürsen, herşeyi ben bilirim edasıyla gidersen böyle hatalara düşersin. Çok konuşursan da hatalara düşersin." "18 MİLYON BATIRMASI MÜMKÜN DEĞİL!" "Konusunda uzman olan bir kişinin ben 18 milyon lira Orduspor'a verdim, param tükendi demeye hakkı yok. Şimdi sen para konusunda insanlara yön veriyorsun, diğer tarafta battım diyorsun. Nasıl batarsın? Böyle birşeye hakkın yok senin. Önce kendi paranı idare edeceksin. Dolayısıyla Nedim Türkmen gibi bir yapının, bir yetişmiş elemanın, bir kişinin, bir öğretim görevlisinin, bir akademisyenin 18 milyon TL parasını batırması mümkün değildir. Buradan herkese ilan ediyorum. Akıllı bir çocuktur o para falan vermez, para batırmaz. Yoktur öyle birşey, o şaka yapardır, benim bildiğim Nedim Türkmen 18 milyon Lira parasını batırmaz. Bunu sormayın daha, batırmaz." "ORDUSPOR'UN BİR KURUŞ BORCU YOKTUR, BORÇ TÜRKMEN VE YÖNETİMİN" Bizim Kulüp tüzüğümüz ve Dernekler Yasası, yönetime borçlanma sınırı ve yetkisi tanır. Şuraya kadar borçlanırsın der. Nedir o? Dönem içindeki gelirlerin, tahmini bütçede belirleyeceğin gelirler. Bunun dışında hiçbir şekilde borçlanamazsın der. Bu bir kuraldır ama buna rağmen yönetimler borçlanır. Çünkü iş yürüyecektir, çünkü o günkü koşullarda böyledir. Borçlanır, ancak o borçlar borçlanan kişiyi bağlar, kulübü bağlamaz. Hukuk bunu söylüyor, ekonomi bunu söylüyor. Ben şimdi geliyorum Orduspor'un başkanıyım, Orduspor'un tapulu bir arazisi yok, hiçbir şeyi yok. Ben Orduspor'un imzasını kullanıyorum, sahildeki senin apartmanını alacağım. Sen de bunu imzaladın. Sen düşüneceksin bunu alacaklı olarak. Teminat istersiniz tabi, Orduspor'un tüzüğünde teminat gösterilemez Orduspor. Temlik verilemez hiçbir geliri. Orduspor bir dernektir. Kefil olamaz, teminat veremez, kefalet sözleşmesi imzalayamaz. Bu şirketlerde de aynısıdır. Bir anonim şirketiniz olduğunu düşünün. Sermayen belli. Bu yılki ciron veya hacmin belli. Hacmini aşacak şekilde çekler, senetler verdin piyasaya. Sonra da dedin ki, ben borçları ödeyemiyorum. Yöneticinin şahsi sorumluluğu vardır orada. Bundan şahsen sorumludur. Endişeye kapılmasın kimse. Orduspor'un bir kuruş borcu yoktur piyasaya. Hukuki olarak da söylüyorum. Borç Nedim Türkmen ve yönetimindir. Yönetimde bulunan sekreterya dediğimiz, ünvanlı yöneticilerin tamamının şahsi sorumluluğu vardır. Dönem içinde istifa edenler de dahildir. Ancak ve özellikle cezai sorumluluk boyutunda çok şey var. Mahkemelerde dosyalarda görüyoruz yüzlerce evrak var. Bilanço esasına göre işlem yapılacak, Orduspor'un gelirleri belli. Gizleyemezsiniz. Nereden bakılacak, bellidir. Sıkıntı harcamalarda." "3 MART'TAN İTİBAREN ORDUSPOR YÖNETİMSİZ KALMIŞTIR"  "6 yıldır hiç ilgilenmiyordum ama bir sürü futbolcu gitti. Bizim çocuklarımız kaldı orada, gözyaşlarına boğuluyorlar. Rahatsız etti beni. Başarılı oldun büyük başkan, şimdi Ordulular sana yardım etmiyor. Öyle bir dünya yok! Bunun hesabı verilecek. Bunun hesabı Genel Kurul'da verilecek. Derneklerin hesap vereceği en büyük yer Genel Kurul'dur. 3 Ocak'tan itibaren 60 gün sayalım. 3 Mart itibarı ile Orduspor Derneği, organsız kalmıştır. Yani yönetimsiz kalmıştır. Üçüncü şahıslara duyurulur. Orduspor temsil edilemeyecek durumda. Hukuk bunu söylüyor. Mahkemeye de bunu söyledik, Orduspor organsız kaldı acele buraya organ tayin et diye. Üç kişilik kayyum adayı bildirdim, mahkeme de yazdı yazıyı. Cuma günü zannediyorum polis defterleri ve evrakları 10 gün içinde acele oluşturun, bize getirin dedi. O belgeler gelecek, mahkeme bunları inceleyecek, tüzük ve hukuk çerçevesinde değerlendirip kayyum atamasını yapacak. Hemen, acele der kanun. Dernek dediğiniz hadise kamusal bir olgudur." "3 MART'TAN SONRA KARTVİZİT BASTIRMAK BİLE SUÇTUR!"  "Üçüncü şahıslara bildiriyorum. Orduspor Kulübü 3 Mart itibarıyla karşılıksızdır, imza yetkisi yoktur kimsede. Bugün itibarı ile mevcut adı geçen yönetim kurulu üyelerinin hiçbir sıfatı yoktur, gündem belirleyemez, karar alamazlar, imzalayamazlar. Cezai müeyyidesi Dernekler Masası, idari para cezası verir. Atılan her imza sahte imzadır artık, evrakta sahteciliktir. Halen de atanlar için söylüyorum. 3 Mart'tan sonra yönetim kurulu kartviziti bastırmak bile suçtur. Bu insanları yanıltmaktır. Mahkeme bu 3 kişilik kayyum heyetine gündemi belirle ve Genel Kurulu yap der. Senin belirlediğin üyelerle yap diyor. Yönetim yok, burada birşey yok. Bunun karşılığını bilebilecek durumdadır Nedim Bey. Ali Mertan haklı yanıltıyor da diyebilir. Ben O'ndan herşeyi beklerim. Diyebilir, ben ne yapayım? Birşey diyemiyorum. Ortada bir durum var. Şu an o panik havası içinde, muhtemel bir kayyum havası içinde etkisi oldu. Orduspor'un defterinde, kaleminde, kitabında kendinizi açığa çıkarıcı hiçbir işlem yapmayın. 3 Mart itibarıyla sizin döneminiz bitmiştir. En fazla üçüncü şahısları mağdur eder bu. Onları uyarıyorum. Rezalet diz boyu, onursuzluk almış, insan utanır. Televizyonlarda falan ben şaşıyorum, bunu nasıl kaldırıyor bünye."