İSLAM VE MÜSLÜMANSAN  HARAM HARAMDIR  Değerli dostlarım: hepimizin Allah’a karşı sorumlulugu vardır, dünyaya gönderilmiş olmamız ve geliş amacımızın yegane ve tek şartı Allah’ın kur’an-ı Kerim Zâriat suresi 56.57 58’. Ayetlerinde buyurdukları gibi:”Ben cinleri ve insanları, başka değil, sırf bana kulluk etsinler diye yarattım.  “Onlardan bir rızık istemiyorum, beni doyurmalarını da istiyor değilim. Şüphesiz rızkı veren, sarsılmaz gücün sahibi olan yalnızca Allah’tır. Cenabı hak Kur’an-ı Kerim ‘ de bizlere şu ayetle öyle ikazlar yapıyor ki, bir kul bir Müslüman sahibi ve Maliki Allahın olduğu bu dünyada her gün gözetilmekte yaptıkları ettiklerinin hepsinin kirman katipleri tarafından yazildigini bildiği halde, neden niçin, Rabbine karşı bu kadar boş ,vurdumduymaz, yaşıyor ve hayatını sürdürmeye devam ediyor bunların hepsinin bir hesabının olduğunu neden bilmiyor, biliyor ancak! Bilmemiş gibi hareket ediyor. “Eğer gerçekten mü’min iseniz Allah’tan korkun!” (Mâide 5/112) demiştir. Göklerin, yerin ve içlerinde olanların tümünün mülkü (tek ve gerçek sahibi olanı ve hükümranlığı) Allah'ındır. Allah'a aittir göklerin yeryüzünün ve oralarda ne varsa hepsinin tasarrufu ve onun her şeye gücü yeter. O, her şeye güç yetiren Kâdir-i Mutlak'tır(Maide 120) Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar, fal okları şeytan işi iğrenç şeylerden ibarettir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz. Şüphesiz şeytan içki ve kumar yoluyla aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Allahın haram kıldığı su yerine içki içenler , Kaybı Allah’tan başka bilmez diye ferman okuyan Rabbimizin emrine gelerek falcılık yapanlar, insanın en büyük değeri olan Ömür sermayesini boşa harcayarak kumarın her türlüsü hiç çekinmeden oynamak, zamanı boş yere değerlendirmek. Bahis oyunları oynayarak,helal rızkına haram karıştırmak, insanlar arasını açarak, Allahın yasak ettiği tefrika ve bozgunculukuğu yaparak, insanları kavgaya ve yuvaların yıkılmasına dostlukların bozulmasına sebep olmak, Allah’a kulluğun gereği namaz ibadetine ve huzura varmayı engelleyen, insanın en değerlisi olan, aklı başından alıp sarhoş gezmek, çoluk ve çocuğunu ve çevresini ve bütün insanlığa kötü örnek olmak rahatsız etmek gibi hasretler bir Müslüman’a asla ve asla yakışmayan karakterler ve hareketlerdir. Kıymetli dostlarım: Buraya kadar Allah’ın biz kullarına olan emir,uyarı ve yasakkarı olan haramları anlatan ayetleri şöyle bir göz geçirdik ne yapıp yapmadığımız neyin yasak ve haram olduğunu neyin helal olduğunu, aynı zamanda Allahın çok kızdığı günahlardan olanları sizlere ifade etmeye çalıştım. Yüce Allah’tan dileğimdir, bu gibi hasretlerden bütün inananları bizleri hepimizi korusun inşallah.. İşiniz,aşınız, sağlığınız,sıhhatiniz, huzur ve mutluluğunuz daim olsun Allahın selamı üzerinize olsun Hepinize saygılar sevgiler hürmetler efendim  İlahiyatçı Hüseyin DENİZ [09:49, 20.05.2024] Barış  Abi: AŞK EVLİLİĞİ DEĞİL,MANTIK EVLİLİĞİ YAPINIZ. Yazının başlığında da olduğu gibi, aşk evliliği yapmayın, mantık evliliğinde karar kılın yoksa, mutlu olamazsın hayatınız sonra sizlere zından olur. Gözünü aşkın kör ettiği kimselerden olmayın Evlilik geçici duygular ve imkânlar üzerine değil, iman ve ahlak güzelliği üzerine kurulmalıdır. Eş değil aslında bir dünya seçiyoruz. Allah bir ömür iyi ki dedirtecek eşler nasip etsin! Dostlar şu bir gerçektir, Evliliğin iyisi olur; ama kusursuzu olmaz. Hayırlı eş, huzurun başlangıcıdır. İyi bir eş, Allah’ın bize özel armağanıdır. Dünyada malın mülkün, evin ocağın, Katın servetin olsa eline ne geçer, Huzurlu bir yuvan olmadıktan sonra hayat sana gerçekten bir zindan olur. Evlilikte olmazsa olmazlar nelerdir dersek; Sağlıklı ve mutlu evlilik için gereken  5 ana bileşen vardır: Sevgi, saygı, hoşgörü, iletişim, bireysellik. Evliliğin bittiğini gösterenlaride şöyle sıralayabiliriz:Çiftler evliliklerini gözden çıkardıklarında birbirlerini acımasız bir şekilde eleştirmeye başlar. Yapılan hatalar hemen göze batıp yüze vuruluyorsa çiftler arasında artık sağlıklı bir ilişki kalmaz. Çünkü eşinize hatalarını güzel bir şekilde anlatırsanız onu seviyorsunuz demektir. Bu durumun aksi olursa evlilik bitmeye yaklaşmıştır. Eşler arasında sevgi saygı kalmayınca, bir de şiddet baş göstermişse artık evlilik yürümeyecek demektir Efendimiz'in (Sallallahu aleyhi ve sellem) “Kızım Fatıma sen Ali'ye cariye ol ki, o da sana köle olsun” “Sen onun hizmetçisi ol ki, o da sana köle olsun.” Allah bizlere hayırlı,huzurlu ve mutlu bir eşle bir ömür boyu hayat sürdürmeyi bir yastıkta kocamayı nasip eylesin Gelin şimdi sohbetin sonucunu hoşgörünüz’e sığınak ve müsaadenizle bir espriyle bağlamak istiyorum. Eğer alış verile düşkün bir eş iseniz Kocasınızın aklını başından almanız için, dünyalar güzeli olmanıza gerek yok, kocanızın içi dolu kredidi yüksek kartını ele geçirmeniz ve almanız yeterlidir. Emin olun kocanız bütün gün aklı sizlerde kalacak ve bütün gün sizleri görmek ve sizlerle buluşmak için sabırsızlanacakktır. Nedeni sevgi değil,göt korkusundandır Kartla yapılan harcamalar sayesinde iki yakası bir araya gelmeyecektir. Tabiki bu şekil yaparsanız kocanızın aklını siz almış olursunuz böylelikle kocanızın aklından tabiki çıkmazsınız. Tabi bu  bir şakadır. Böyle yaparsanız adamın ocağına incir ağacı dikersiniz. Sizlere güvenim sonsuzdur sizler böyle yapmazsınız  Kadınlar sevildiğinde, gül gibi çiçek açar, ilgi alaka görmediğinde de diken gibi batar,  yılan gibi sokar, yine de siz bilirsiniz benden söylemesi. Haklıysanız mağdur olabilirsiniz ama asla mağlup olmazsınız. Allah Resulü bir hadislerinde şöyle buyururlar:”Bir erkek karısına baktığı, karısı da kendisine baktığı vakit... Allah her ikisine rahmet nazarıyla bakar ve erkek karısının elini tuttuğu zaman her ikisinin de günahları parmakları arasından dökülüp gider.