Günümüzde gelişmekte olan toplumların en büyük sıkıntısı ekonomik, kültürel ve teknolojik yeniliklere ve atılımlara rağmen bireylerin kendilerini yalnız ve mutsuz hissetmeleri. 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü’nde ruh sağlığının önemine dikkat çeken uzmanlar, doğumdan itibaren herkesin psikolojik danışmanı olması gerektiğini kaydediyor.

    10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü, ruh sağlığının önemini vurgulamak ve ruhsal hastalıkların toplumda farkındalığını ve anlaşılırlığını artırmak amacıyla 1992 yılından bu yana kutlanıyor.

    Bu önemli güne ilişkin değerlendirmelerde bulunan Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Nöropsikiyatri Hastanesi’nden uzmanları, sağlıklı toplumun temelinin ruh sağlığından geçtiğine dikkat çekiyor.

     Doğumdan itibaren kişilerin psikolojik danışmanı olmalı

     Uzman Psikolog Yıldız Burkovik:  “İnsanın ruh sağlığı yerinde olursa ömür boyu hem kendisi hem çevresi huzurlu olur. Ruh sağlığı yerinde olmayan kişiler öncelikle çevrelerine hayatı zehir edebilirler. Elbette ki bunun dozları vardır. Sadece çatışmalardan ibaret olan kaygılı bir yapıya sahip olmaktan, psikotik denilen gerçeği test edememe yetisine kadar uzayan bir yelpaze mevcuttur.

     Çocukluktan itibaren kişinin bir psikolojik danışmanının olması tüm sorunları engelleyici ya da önceden bildirici olarak hızla düzelmesini sağlayacaktır. Nasıl ki aile hekimliği artık her yerde bulunmakta ise ve her kişinin aile hekimi artık belirli ise tıpkı bunun gibi doğumdan itibaren psikolojik süreçlerinin de izlenmesi son derece önemlidir.

     Kaliteli toplum kaliteli ruh sağlığıyla mümkün!

     Belirli yaş dönemlerinde psikolog ve psikiyatrist kontrollerinden geçilmesi, daha kaliteli bir toplum olmamızı sağlayacaktır. Çünkü çocukluktan itibaren biriken, baskı altında tutulan olumsuzluklar ya ergenlikte ya da yetişkinlikte ani bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Oysa ki bunun sürekliliğinin sağlanması toplum olarak ruh sağlığı yerinde kişiler olarak her açıdan hızlı gelişme sağlamamızda yardımcı olacaktır.’ 

     Koruyucu hizmetler artırılmalı!

     Psikiyatri Uzmanı Dr. Semra Baripoğlu:  ‘İnsanların  ruh  sağlığı  kitleler  halinde  bozuluyor. Psikiyatri  yalnızca  kendine  ulaşabilen  bireylere yardımcı olabiliyor. Toplumlar  ve  ülke  yönetimleri  bu konuda daha duyarlı olmak  zorunda. Ruh sağlığı koruyucu hizmetlerinin  artması gerekiyor. Kitlesel  ve  bireysel şiddetin önüne mutlaka geçilmeli.’

     Psikiyatrik hastalıklar kader değil!

     Psikiyatri Uzmanı Dr. Barış Önen Ünsalver: “Ruh ve beden birbirinde ayrılamaz. Beden sağlığı için ruh sağlığının da yerinde olması gerekir. Geçmişte insanlar sadece beden sağlıkları için tedavi arayışındayken artık ruh sağlığının da önemini kavramaya başladılar. Bu nedenle sıkıntıları olduğunda uzmanlara başvuruyorlar, tedavilerini takip ediyorlar. Bütün bunlar ruh sağlığı alanında emek veren kişilerin ve halkı bilgilendirmek için çaba gösteren Dünya Psikiyatri Birliği, Türkiye Psikiyatri Derneği, Türk Psikologlar Derneği ve NPGRUP gibi sosyal sorumluluk taşıyan dernek ve gruplar sayesinde olmuştur. 2020 yılında en fazla yeti yitimine neden olacak hastalığın depresyon olduğu düşünülecek olursa daha çok çalışmamız gerektiği kanaatindeyim. Psikiyatrik hastalıklar kimsenin suçu ya da kaderi değildir. Beynin hücre düzeyindeki hastalıklarıdır ve bizler modern yöntemler sayesinde artık tedavide daha başarılıyız.”