DOKTORUNUZ KALBiNiZi GÖRSÜN!
Yaz geldi; deniz, kum ve güneş mevsimi açıldı. Kalbinizi sıcaklara çıkarmadan önce doktorunuza göstermeye ne dersiniz? Mevcut bir kalp rahatsızlığınız varsa gerekli önlemleri mutlaka alın ve bu yazıyı okumadan geçmeyin.
Yaz aylarının gelmesi ile birlikte bunaltıcı sıcaklar da kendini yavaş yavaş htiriyor. Bu tür ısı değişimleri kalp hastalarını olduğu kadar sağlıklı bireyleri dahi olumsuz etkileyebiliyor. Sıcaklığın 30 derecenin üzerine çıktığı günlerde, eğer bir de eşlik eden kalp hastalığı riski varsa (hipertansiyon, diyabet, koroner kalp hastalığı, kalp kapak hastalığı, kalp yetmezliği vb.), daha dikkatli olunması gerekiyor. Bu tür hastalıkları olanların yazın başladığı dönemlerde bir doktor kontrolünden geçmesinde fayda var.
Kalp rahatsızlığı olanları özellikle yaz aylarında bekleyen tehlikeler neler?
Koroner damarların tıkanmasına bağlı kalp krizi geçirenlerin, iyi tedavi edilmemiş yüksek tansiyonu ve kalp kapağı hastalığı olanların ve ilaçlarla kontrol altına alınmış bile olsa kalp yetersizliği hastalarının yaz aylarında sağlıklı bireylere göre daha fazla sıcaklardan etkilenme riski bulunuyor. Sıvı ve tuz kaybı sonucu kanın akışkanlığında azalma ve kalp krizi olabiliyor. Sıcak havalarda artan harareti gidermek için içilen sodalı, kolalı içecekler ile maden suyunun aşırı tüketiminin, özellikle tansiyon hastalığı olan kişilerde kan basıncını artırabileceği akılda tutulmalı. Kalp yetersizliği olan kişiler vücutta artan tuz ve suyu azaltmak için idrar söktürücü ilaçlar kullanırlar, bu ilaçların etkisi nedeniyle sıcak havalarda aşırı tuz ve su kayıpları olur, bu da bayılmalara hatta şoklara neden olabilir.
Sıcaklar kalp sağlığımızı nasıl etkiliyor?
Sıcağın dolaşım üzerindeki istenmeyen etkileri, sıvı ve tuz kaybı ağırlıklı olarak ortaya çıkıyor. Sıvı ve tuz kaybı sonucunda ise kanın akışkanlığında azalma meydana geliyor. Ayrıca böbreklerin suyu tutmak için devreye girmesiyle damarlarda daralma oluşuyor ve suyu tutarak kan basıncını daha da artırması kalbin üzerine fazladan bir yük bindiriyor. Ayrıca kalp yetmezliği hastalarında görülen sıcağa adaptasyon zorluğu ve bunun sonucunda hayati organlara kan akımında azalma hayatı tehdit edici durumları (kalp krizi, ritim bozukluğu vb.) ortaya çıkarıyor.
Denizde fazla efor harcamak kalp sağlığımızı etkiliyor mu?
Yüzme sporuyla düzenli olarak ilgilenen kişilerde kalp krizi geçirme ve koroner-kalp damar hastalıklarına yakalanma riski spor yapmayanlara oranla çok daha az. Ayrıca kalp hastaları için yüzme sporu diğer spor aktiviteleri gibi kalbi çok yormadığından, doktorlar tarafından öneriliyor. Ancak aşırı sıcaklarda güneşin dik geldiği saat 11.00-15.00 arasında dışarı çıkmamak ve denize girmemek gerekiyor. Sabah erken saatlerde ya da saat 16.00’dan sonra yüzülebilir. Ayrıca sahile paralel yüzerseniz, özellikle dalgalı denizde daha az efor sarf etmiş ve kendinizi yormamış olursunuz.
Ne gibi önlemler alınmalı, nelere dikkat edilmeli?
Yağlı, bol kalorili yiyeceklerden kaçınılmalı, taze sebze ve meyve tüketilmeye çalışılmalı. Alkol, özellikle sıcak ve açık havalarda tüketilmemeli. Yaz aylarında, güneşin dik geldiği saatlerde açıkta dolaşılmamalı. Sıcak havalarda günde en az 2-3 litre su tüketilmeli. Bu miktar sadece su için geçerli; soda, kola, çay, kahve vb. sıvıları içermiyor. Sıcak havalarda açık renkli, hafif, pamuklu, rahat ve bol, terleme ile vücut sıcaklığının dengelenmesine yardımcı giysiler kullanılmalı. Sodalı, kolalı içecekler ile maden suyunun aşırı tüketimine dikkat edilmeli ve bu içeceklerin kan basıncını artırabileceği akılda tutulmalı.
Yaz aylarında su ve tuz kaybının artmasından dolayı idrar söktürücü veya tansiyon ilacı kullanan hastaların ilaçlarının dozunu azaltmak gerekebilir. Denize, sabah erken saatlerde ya da güneşin en eğik olduğu saatlerde girilmeli. Ayrıca uzun süre güneşlenmenin özellikle kalp hastaları için uygun olmadığı da unutulmamalı. Sıcak havalara girilmeden önce kalp muayenesi yapılarak kalp durumu değerlendirilmeli. Mevcut durumun daha bozulmaması için; bu konuda alınabilecek ek önlemler ve ilaçların doz ve kullanım şekillerinin yeniden ayarlanmasının uygun olacağı akılda tutulmalı.
Hangi durumlarda mutlaka doktora başvurulmalı?
Göğüs ağrısı kalp krizine ait olabilir. Eğer yaş itibariyle böyle bir risk mevcutsa ya da kalp hastası olma riskiniz varsa en yakın sağlık birimine başvurun. Baş dönmesi, göz kararması, hafif terleme, cilt renginin solması, göğüs ağrısının eşlik ettiği bir çarpıntı sorunu ile karşılaşıldığında beklenmemeli ve en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna gidilmeli. Tansiyonu yükselen hastaların da kendi imkânları ile tansiyon değerleri kontrol altına alınamadıysa veya şiddetli baş ağrısı ya da göğüs sıkışması varsa, bir sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekir.