HAYATIN TÜM YÜKÜ DİZLERİMİZİN ÜZERİNDE!
Günlük yaşam temposundaki yoğunluk ve spor aktivitelerinin, eklem ve kıkırdak hasarını da beraberinde getirdiğini dile getiren Medical Park Ordu Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Yavuz Yeşiltaş kıkırdak tedavisiyle ilgili önemli bilgiler verdi.
Kıkırdak Zedelenmesinin Belirtileri Nelerdir?
Kıkırdak hasarının belirtileri arasında zonklama şeklinde ağrı, diz kapağından ses gelmesi, diz eklemlerinde boşalma hissi, yürüme esnasında diz kilitlenmesi, şişlik gibi problemler izlenildiğini söyleyen Op. Dr. Yavuz Yeşiltaş; “Dizde bulunan kıkırdak hasarı sonucunda ağrı dizin ön tarafına batıcı şekilde yansır. Oturma pozisyonunda uzun süre kalınması halinde keskin ağrı hissi daha da çoğalır. Çömelip oturmada, merdiven inip çıkma esnasında zorlanmalar yaşanır. Diz bölgesindeki kıkırdaktan ses gelmesi ise her zaman ağrıya sebep olmaz. Diz boşalması dediğimiz şikayet ise kilo problemi dolayısıyla dize fazla yük binmesi, dizi kırarak oturma gibi durumlarda daha sık olur.” dedi.
Kıkırdak Hasarına Ne Sebep Olur, Kimlerde Görülür?
Diz kıkırdak hasarının en sık görülen eklem hastalığı olduğunu dile getiren Op. Dr. Yavuz Yeşiltaş, “Diz hasarı; çömelme, diz üstü oturma, yokuş inme ve merdivenleri inip çıkma gibi hareketler esnasında dize binen yükün artması ile çoğalır. Bu aktivitelerin gün içinde birçok defa yapılmasıyla diz bölgesinde bulunan ağrılar artar, burada bulunan zedelenme sonucunda kıkırdak problemi oluşmaya başlar. Kıkırdak hasarı çoğu zaman kıkırdak altındaki kemiğe kadar dayanır. Eklem kıkırdak problemleri genç yaşlardan itibaren ortopedi polikliniklerinin sık gördüğü hasta grubunu oluşturur. 30-60 yaş arası nüfusun yaklaşık %6’sı, 60 yaş üzeri nüfusun ise yaklaşık %30’u bu sorunla karşılaşır.” dedi.
Kıkırdak İyileşir mi ?
Özellikle kıkırdak dokuda meydana gelen hasar, kronik ağrı, fonksiyon bozukluğu ve hareketlerde kısıtlıklara sebep olmaktadır diyen Op. Dr. Yavuz Yeşiltaş, “Diz önü ağrısı, eklem kıkırdağı hasarı ile yaşa bağlı kireçlenme en sık görülen eklem problemleridir. Eklem hastalıkları yol açtığı şiddetli ağrı ve hareket kısıtlanması gibi sorunlar nedeniyle hastanın yaşam kalitesini ciddi anlamda düşürebilir. Tıp, 200 yıldır kıkırdak doku hasarına çözüm aramaktadır. “Kıkırdak İyileşir mi” sorusu ile başlayan çalışmalar günümüzde, gelişen biyolojik yöntemlerle birlikte hastaların daha kaliteli bir yaşam sürmeleri sağlanabilmektedir.” dedi.
Kıkırdak Tedavisi Mümkün mü?
Kıkırdak doku tedavisinin kapsamlı ve zahmetli bir süreç olduğunu söyleyen Dr. Yeşiltaş, “Dizde bulunan kıkırdak hasarının tedavisine karar verdikten sonra, diz kapağının eklem yerlerinde uygun ilaç tedavisi kullanılır. Tedavinin yanı sıra; istirahat, soğuk uygulama, diz kaslarını kuvvetlendirici egzersizler, ağrı kesiciler, kıkırdağın güçlenmesini sağlayan ilaçlar kullanılması önerilir. Diz kapağının özellikle dışa doğru olan hareket bozukluklarında ve diz ekleminin eğri olması durumunda cerrahi yöntemler gerekebilir. Diz bölgesinde bulunan kıkırdak zedelenmesinin derecesi ve işlev kaybı seviyesi, tedavi yönteminin belirlenmesinde yol göstericidir. Bu gibi şikayetleri olan hastaların şikayetlerini ertelemeden erken dönemde bir uzmana müracaat etmeleri tedavi sürecini kolaylaştıran en önemli etkendir” diyerek sözlerini sonlandırdı.