MADEN YAĞMASINA SON

Gündem 24.11.2020 - 15:38, Güncelleme: 15.06.2023 - 07:39 2482+ kez okundu.
 

MADEN YAĞMASINA SON

Sol Parti, madenlerle topraklarımızı yağmalayan emperyalist şirketleri kovmak için sonuna kadar mücadele etme kararı aldı.

Havasına, suyuna, toprağına sahip çıkan, "Toprak benim namusumdur" diyen dostlara merhaba.  Bugün önemli bir süreçten geçiyoruz. Bölgemiz emperyalist şirketlerin vahşi bir saldırısı altında, bir gizli işgale uğramaktadır. Zehirledikleri bu topraklarda bizim fındığımız yetişir; çocuklarımız onunla okur. Şimdi bu topraklarımızı öldürüyorlar. Emperyalist şirketlerin kasasını doldurmak için topraklarımızı yağmalıyorlar.  Bu yağmacı düzene yeter diyoruz. Toprağımıza, doğamıza, suyumuza sahip çıkalım, bu yağmacı düzeni DEĞİŞTİRELİM. Değiştirmek için sizleri birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.  60 Bin Dönüm Tarım Arazisi MADEN ALANI OLACAK Ordu ilimizde 17 Eylül 2020 de 9 maden şirketine daha ruhsat verildi. Ordu'da 60 bin dönüm ormanlık ve 60 bin dönüm tarım arazisi maden faaliyet alanı olacaktır. Yüzyıllardır üreterek var ettiğimiz vadilerimizin, köylerimizin ve yaylalarımızın yolunu bilmeyenler bugün siyasi iktidarın hukuksuz yasa ve yönetmeliklerinden cesaret alanlar yaşam alanlarımıza üşüştüler.  Ülkemiz yeterli elektrik enerjisine sahiptir (96 bin megawattlık üretim tesisi var iken tüketilen 44 bin megawatt). Keban barajı dahi sadece yüzde 20 kapasite ile çalışırken enerji ihtiyacı bahanesiyle HES projeleriyle derelerimiz kurutuluyor. Suyun canlandırdığı doğayı öldürüyorlar.  HES’leri İstemiyoruz. Yaşamak İstiyoruz Oysa biz HES'lerin sularımızı ve derelerimizi, doğal yaşam alanlarımızı sermaye sahiplerine peşkeş çekme projesi olduğunu biliyoruz. Bu yüzden "Satılık Suyumuz Yok!" diyoruz. HES'leri istemiyoruz. Termiksiz, nükleersiz bir yaşam istiyoruz. Zehir solumak istemiyoruz. Bize yaşam alanlarımızı ve doğamızı savunmak için tek yol kalıyor; omuz omuza verip kendi gücümüze güvenmek. Burada yapılmak istenen siyanürle altın çıkarma işlemi çevre ve bölgedeki bitki örtüsü ile diğer yaşamsal alanları bitirecektir. Biliyoruz ki, maden faaliyete geçtiğinde tonlarca siyanürü altın ayrıştırmasında kullanacaklar. Ülkemizde ve dünyadaki benzeri örnekleri biliyoruz.  Maden yasası 18 yılda 21 defa şirketler lehine değiştirildi. Adeta şirketlere dokunulmazlık getirildi. Altın madeni çıkarmada oluşacak tüm ağır metaller havada oksijenle, yeraltında akarsularla buluşarak tüm canlıların zehirlenmesine neden olacak. Bu coğrafyada yaşayan halk ya kanser olacak ya da toprağını terk edecek. Yaşam alanlarımızı zehirleyen çok uluslu şirketler kasalarını doldururken bizler bu coğrafyada yok sayılıyoruz.  Ayrıca bu bölgenin ekonomisini belirleyen fındık ve arıcılıktır. Fındık bu bölgenin insanı için geçim kaynağıdır. Bu maden sahaları böyle devam ettiği süre zarfı içinde zararlı kimyasallar fındıklara bulaşacak ve halkın geçim kaynağını yok edecektir. Aynı süreç arıların bal yaptığı çiçekler için de geçerlidir.  Anayasanın 56'ncı maddesi bizlere sağlıklı yaşam alanlarının korunması görevini vermiştir. Ayrıca kamuya da bu görevi vermiştir. Bu duruma asla seyirci kalmayacağız. Bu şirketler buradan defolup gidene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. İşte bu yüzden bu yağma hareketine karşı duran SOL Parti; vadisini, deresini, köyünü, ormanını, yaylasını savunan herkesi omuz omuza vermeye davet ediyor.                                                                SOL Parti Ordu İl Örgütü
Sol Parti, madenlerle topraklarımızı yağmalayan emperyalist şirketleri kovmak için sonuna kadar mücadele etme kararı aldı.

Havasına, suyuna, toprağına sahip çıkan, "Toprak benim namusumdur" diyen dostlara merhaba. 
Bugün önemli bir süreçten geçiyoruz. Bölgemiz emperyalist şirketlerin vahşi bir saldırısı altında, bir gizli işgale uğramaktadır.
Zehirledikleri bu topraklarda bizim fındığımız yetişir; çocuklarımız onunla okur. Şimdi bu topraklarımızı öldürüyorlar. Emperyalist şirketlerin kasasını doldurmak için topraklarımızı yağmalıyorlar. 
Bu yağmacı düzene yeter diyoruz. Toprağımıza, doğamıza, suyumuza sahip çıkalım, bu yağmacı düzeni DEĞİŞTİRELİM. Değiştirmek için sizleri birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz. 

60 Bin Dönüm Tarım Arazisi
MADEN ALANI OLACAK

Ordu ilimizde 17 Eylül 2020 de 9 maden şirketine daha ruhsat verildi. Ordu'da 60 bin dönüm ormanlık ve 60 bin dönüm tarım arazisi maden faaliyet alanı olacaktır. Yüzyıllardır üreterek var ettiğimiz vadilerimizin, köylerimizin ve yaylalarımızın yolunu bilmeyenler bugün siyasi iktidarın hukuksuz yasa ve yönetmeliklerinden cesaret alanlar yaşam alanlarımıza üşüştüler. 
Ülkemiz yeterli elektrik enerjisine sahiptir (96 bin megawattlık üretim tesisi var iken tüketilen 44 bin megawatt). Keban barajı dahi sadece yüzde 20 kapasite ile çalışırken enerji ihtiyacı bahanesiyle HES projeleriyle derelerimiz kurutuluyor. Suyun canlandırdığı doğayı öldürüyorlar. 
HES’leri İstemiyoruz. Yaşamak İstiyoruz
Oysa biz HES'lerin sularımızı ve derelerimizi, doğal yaşam alanlarımızı sermaye sahiplerine peşkeş çekme projesi olduğunu biliyoruz. Bu yüzden "Satılık Suyumuz Yok!" diyoruz. HES'leri istemiyoruz. Termiksiz, nükleersiz bir yaşam istiyoruz. Zehir solumak istemiyoruz. Bize yaşam alanlarımızı ve doğamızı savunmak için tek yol kalıyor; omuz omuza verip kendi gücümüze güvenmek.
Burada yapılmak istenen siyanürle altın çıkarma işlemi çevre ve bölgedeki bitki örtüsü ile diğer yaşamsal alanları bitirecektir. Biliyoruz ki, maden faaliyete geçtiğinde tonlarca siyanürü altın ayrıştırmasında kullanacaklar. Ülkemizde ve dünyadaki benzeri örnekleri biliyoruz. 
Maden yasası 18 yılda 21 defa şirketler lehine değiştirildi. Adeta şirketlere dokunulmazlık getirildi. Altın madeni çıkarmada oluşacak tüm ağır metaller havada oksijenle, yeraltında akarsularla buluşarak tüm canlıların zehirlenmesine neden olacak. Bu coğrafyada yaşayan halk ya kanser olacak ya da toprağını terk edecek. Yaşam alanlarımızı zehirleyen çok uluslu şirketler kasalarını doldururken bizler bu coğrafyada yok sayılıyoruz. 
Ayrıca bu bölgenin ekonomisini belirleyen fındık ve arıcılıktır. Fındık bu bölgenin insanı için geçim kaynağıdır. Bu maden sahaları böyle devam ettiği süre zarfı içinde zararlı kimyasallar fındıklara bulaşacak ve halkın geçim kaynağını yok edecektir. Aynı süreç arıların bal yaptığı çiçekler için de geçerlidir. 

Anayasanın 56'ncı maddesi bizlere sağlıklı yaşam alanlarının korunması görevini vermiştir. Ayrıca kamuya da bu görevi vermiştir. Bu duruma asla seyirci kalmayacağız. Bu şirketler buradan defolup gidene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. İşte bu yüzden bu yağma hareketine karşı duran SOL Parti; vadisini, deresini, köyünü, ormanını, yaylasını savunan herkesi omuz omuza vermeye davet ediyor.
                                                               SOL Parti Ordu İl Örgütü

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ordumanset.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.