KIRMIZI ET ALERJİSİ NEDEN ARTIYOR?

Son bir yıl içinde hem kırmızı et, hem de arıya karşı alerjisi olanların ciddi sayıda artış gösterdiğini tespit eden Prof. Dr. Ali Kutlu, “İki yıl önce bir hastamda arı sokmasını ve alerjik reaksiyonu  takiben kırmızı et alerjisi başlamıştı. Son bir yıl içinde hem kırmızı et, hem de arıya karşı alerjisi olan çok sayıda hasta tespit ettim ve aralarında bir ilişki olabileceğini düşünmeye başladım. Kene sokması sonrası et alerjisi, alerji doktorları tarafından iyi bilinen bir konu. Fakat arı ve et alerjisi birlikteliği hakkında tespit edilip dünyada yayınlanan bir bilgi yok. Mart ayındaki Amerikan alerji kongresinde arı ve kırmızı et alerjisi ilişkisine dair bir çalışma sunuldu. Kırmızı et alerjisi olanlarda arı alerjisinin 5 kat daha fazla gözlendiğini bulmuşlar. Bu hastalarda arılara karşı alerji gelişmesi  kırmızı ete karşıda alerji gelişiminde etkili olabilir.” şeklinde konuştu.  “Et Alejisi Bölgemizde Giderek Artıyor!”  Polikliniklerde ve acil servislerde görev yapan birçok hekimin de alerjik hastalıklarla ilgili birçok sorusuyla karşılaştığını belirten Prof. Dr. Ali Kutlu açıklamasını şöyle sürdürdü: “Küresel ısınma denen olay sonucunda kenelerin yaşam alanlarında genişleme olmasıyla birlikte dünyanın birçok yerinde kırmızı et alerjisi adeta salgın şeklini almaya başladı.  Bölgemizde gerek acil servislerde gerekse de polikliniklerde çalışan birçok doktorun ortak düşüncesi et alerjisinin bölgemizde giderek artış gösterdiği yönündedir. Karadeniz Teknik Üniversitesinde yapılan bir çalışmada etin çocukluk çağının önemli bir gıda alerjisi  olduğu ve et alerjisi nedeniyle takip edilen çocukların yaklaşık yarısında  3-5 yıl içinde  alerjinin ortadan kaybolduğu belirtilmiş.  Aynı zamanda ete karşı alerjide genetik yatkınlığın söz konusu olduğu bulunmuş.”  diye konuştu.  “Arıların ve Kenelerin Kırmızı Et Alerjisindeki Rolü Mutlaka Araştırılmalıdır!”  Son olarak Prof. Dr. Ali Kutlu “Et alerjisine yönelik aşı geliştirme çalışmalarının devam ettiğini belirterek şunları söyledi; ”Yakın tarihte bir aşı beklenmiyor. Bazı aşırı cesur hastalarımız riski göze alıp bana bir şey olmaz diyerek çok küçük miktarlardan başlayıp artan dozlarda kırmızı et yiyerek alerjilerini yenebiliyor. Bir hekim olarak hastalara bunu tavsiye edemeyiz. Tehlikeli olduğu gibi aynı zamanda hekim kontrolünde yapıldığında etkili bir tedavi yöntemidir. Sonuç olarak et alerjisi bölgemizde memleketin diğer bölgelerine göre daha sık görülüyor. Arılar ve kenelerin kırmızı et alerji gelişimindeki rolü mutlaka araştırılmalıdır.” diyerek sözlerini tamamladı.