AVUKAT ATİLA TATAR EMEK EN YÜCE DEĞERDİR

Yaşam 11.01.2022 - 16:09, Güncelleme: 15.06.2023 - 07:39 4124+ kez okundu.
 

AVUKAT ATİLA TATAR EMEK EN YÜCE DEĞERDİR

Çalışan, genel tatil ücreti alacaklarını dava ve talep konusu yapabilir.İşveren tarafından işçinin işine son vermesi durumunda bazı haklarını talep edebileceklerini ifade eden Avukat Atila Tatar, "Bildiğiniz üzere çalışanların sosyal güvencelerinden yararlanmasını sağlayan ayrı ayrı sistemler olan BAĞ-KUR, SSK ve EMEKLİ SANDIĞI kurumları, SGK adı altında birleştirildi ve şu şekilde düzenlendi.

4a önceki sistemde SSK’ya bağlı olarak çalışan ve bir işyerinde sigortalı olarak çalışan kişiler,4b hizmet sözleşmesine bağlı olmaksızın kendisine ait işyerinde çalışan veya isteğe bağlı sigorta yaptıran kişiler, 4c eski sistemde emekli sandığına bağlı çalışan devlet memurları.İşten ayrılan çalışanın hukuki hakları konusu değerlendirilirken daha çok 4a kapsamında yani önceki sistemde SSK’lı olarak tabir edilen bir işyerinde sigortalı çalışan kişiler kastedilir. Bu statüde çalışanlar belirli süreli ve belirsiz süreli iş akdi ile çalışanlar olarak iki ayrı grupta sınıflandırılır. İş hukuku uyuşmazlıkları ve işçi alacakları daha çok belirsiz süreli iş akdi ile çalışanların işten ayrılması sırasında ortaya çıkan ihtilaflardır. İş akdinin son bulması durumunda, çalışanın haklı fesih halleri ve işverenin haklı fesih halleri ayırımı, hukuki haklarının belirlenmesinde önem arz eder. İşverenin haklı fesih hali söz konusu ise çalışanın işçi alacaklarından kıdem ve ihbar tazminatı talebi söz konusu olamaz. Buna karşılık çalışan açısından haklı fesih hali söz konusu ise kıdem ve ihbar tazminatı hakkından söz edilebilir. Bunun yanında iş akdi hangi şekilde son bulursa bulsun, çalışan fazla mesai, yıllık izin, ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarını dava ve talep konusu yapabilir."dedi. "24.ve 25.maddeye dikkat etmek lazım." İşverenin işçinin işine son verebileceği gibi, işçinin de işi bırakma hakkına dikkat çeken Avukat Tatar, "Belirli ya da belirsiz süreli iş sözleşmeleri, akdin süresinin bitiminden önce veya ihbar süreleri beklenmeden bazı hallerin ortaya çıkması halinde; taraflarca feshedilebilir. İş sözleşmesi süresi belirli de olsa, haklı sebeplerin varlığı halinde, işçi ve işveren açısından iş kanununa dayanılarak sözleşmenin süresinin sonunu beklemeden derhal feshedilebilir. Söz konusu bu haller, İş Kanunu'nun 24. ve 25. maddelerinde sayılmıştır. İşveren İş Kanunu'nun 25. maddesi uyarınca işçinin işine hemen son verebileceği gibi; işçi de 24. madde uyarınca derhal işi bırakabilme yetkisine sahiptir.4857 sayılı İş Kanununun 25.maddesinde işverenin haklı nedenle çalışanın iş sözleşmesini fesih hakkı düzenlenmiştir. Buna göre; belirtilen nedenler var ise işveren derhal fesih hakkını kullanır ve kıdem ve ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğünden kurtulur."dedi. "İşten çıkarılan işçinin haklarını işveren ödemekle yükümlüdür." Emeklilik hakkını kazanmış ve işten çıkarılmış işçinin haklarının verilmesi gerektiğine dikkat çeken Avukat Tatar, "Haklı fesih hallerinin varlığı halinde çalışanın işine son veren işveren kıdem ve ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğünden kurtulur. Ancak ücret, fazla çalışma, yıllık izin ve ulusal bayram genel tatil günlerine ilişkin işçi alacakları iş akdinin ne şekilde sonlandığına bakılmaksızın işverenin ödeme yükümlülüğü kapsamındadır. Elbette işveren emeklilik hakkını elde etmiş veya haklı fesih olmaksızın işten çıkarmak istediği çalışanın kıdem ve ihbar tazminatı haklarını ödemekle yükümlüdür."şeklinde konuştu. "İnsanca yaşam koşullarına sahip olunmalı" İşçiye ve işverene hak ettiğinin verilmesinin altını çizen Avukat Tatar, " Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün söylemi ile; siyasi ve askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazsa kalıcı olamaz. Bu cümleden olarak her alanda üreten toplum ve ekonomi olmak, bilim ve teknolojide çağa ayak uydurmak zorundayız. Üreten, artı değer yaratan çalışan elbette emeğinin karşılığını almalı, insanca yaşam koşullarına sahip olmalıdır. Bu zeminde işveren ve çalışan arasında tesis edilen çalışma barışı ortamının, üretim ve ekonomik kalkınma gücümüzü daha da arttıracağı tartışmasız bir gerçeklik olarak önümüzde durmaktadır."diyerek sözlerini sonlandırdı.   Mert Can Ersoy (Özel Haber)
Çalışan, genel tatil ücreti alacaklarını dava ve talep konusu yapabilir.İşveren tarafından işçinin işine son vermesi durumunda bazı haklarını talep edebileceklerini ifade eden Avukat Atila Tatar, "Bildiğiniz üzere çalışanların sosyal güvencelerinden yararlanmasını sağlayan ayrı ayrı sistemler olan BAĞ-KUR, SSK ve EMEKLİ SANDIĞI kurumları, SGK adı altında birleştirildi ve şu şekilde düzenlendi.
4a önceki sistemde SSK’ya bağlı olarak çalışan ve bir işyerinde sigortalı olarak çalışan kişiler,4b hizmet sözleşmesine bağlı olmaksızın kendisine ait işyerinde çalışan veya isteğe bağlı sigorta yaptıran kişiler, 4c eski sistemde emekli sandığına bağlı çalışan devlet memurları.İşten ayrılan çalışanın hukuki hakları konusu değerlendirilirken daha çok 4a kapsamında yani önceki sistemde SSK’lı olarak tabir edilen bir işyerinde sigortalı çalışan kişiler kastedilir. Bu statüde çalışanlar belirli süreli ve belirsiz süreli iş akdi ile çalışanlar olarak iki ayrı grupta sınıflandırılır. İş hukuku uyuşmazlıkları ve işçi alacakları daha çok belirsiz süreli iş akdi ile çalışanların işten ayrılması sırasında ortaya çıkan ihtilaflardır. İş akdinin son bulması durumunda, çalışanın haklı fesih halleri ve işverenin haklı fesih halleri ayırımı, hukuki haklarının belirlenmesinde önem arz eder. İşverenin haklı fesih hali söz konusu ise çalışanın işçi alacaklarından kıdem ve ihbar tazminatı talebi söz konusu olamaz. Buna karşılık çalışan açısından haklı fesih hali söz konusu ise kıdem ve ihbar tazminatı hakkından söz edilebilir. Bunun yanında iş akdi hangi şekilde son bulursa bulsun, çalışan fazla mesai, yıllık izin, ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarını dava ve talep konusu yapabilir."dedi.
"24.ve 25.maddeye dikkat etmek lazım."
İşverenin işçinin işine son verebileceği gibi, işçinin de işi bırakma hakkına dikkat çeken Avukat Tatar, "Belirli ya da belirsiz süreli iş sözleşmeleri, akdin süresinin bitiminden önce veya ihbar süreleri beklenmeden bazı hallerin ortaya çıkması halinde; taraflarca feshedilebilir. İş sözleşmesi süresi belirli de olsa, haklı sebeplerin varlığı halinde, işçi ve işveren açısından iş kanununa dayanılarak sözleşmenin süresinin sonunu beklemeden derhal feshedilebilir. Söz konusu bu haller, İş Kanunu'nun 24. ve 25. maddelerinde sayılmıştır. İşveren İş Kanunu'nun 25. maddesi uyarınca işçinin işine hemen son verebileceği gibi; işçi de 24. madde uyarınca derhal işi bırakabilme yetkisine sahiptir.4857 sayılı İş Kanununun 25.maddesinde işverenin haklı nedenle çalışanın iş sözleşmesini fesih hakkı düzenlenmiştir. Buna göre; belirtilen nedenler var ise işveren derhal fesih hakkını kullanır ve kıdem ve ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğünden kurtulur."dedi.
"İşten çıkarılan işçinin haklarını işveren ödemekle yükümlüdür."
Emeklilik hakkını kazanmış ve işten çıkarılmış işçinin haklarının verilmesi gerektiğine dikkat çeken Avukat Tatar, "Haklı fesih hallerinin varlığı halinde çalışanın işine son veren işveren kıdem ve ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğünden kurtulur. Ancak ücret, fazla çalışma, yıllık izin ve ulusal bayram genel tatil günlerine ilişkin işçi alacakları iş akdinin ne şekilde sonlandığına bakılmaksızın işverenin ödeme yükümlülüğü kapsamındadır. Elbette işveren emeklilik hakkını elde etmiş veya haklı fesih olmaksızın işten çıkarmak istediği çalışanın kıdem ve ihbar tazminatı haklarını ödemekle yükümlüdür."şeklinde konuştu.
"İnsanca yaşam koşullarına sahip olunmalı"
İşçiye ve işverene hak ettiğinin verilmesinin altını çizen Avukat Tatar, " Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün söylemi ile; siyasi ve askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazsa kalıcı olamaz. Bu cümleden olarak her alanda üreten toplum ve ekonomi olmak, bilim ve teknolojide çağa ayak uydurmak zorundayız. Üreten, artı değer yaratan çalışan elbette emeğinin karşılığını almalı, insanca yaşam koşullarına sahip olmalıdır. Bu zeminde işveren ve çalışan arasında tesis edilen çalışma barışı ortamının, üretim ve ekonomik kalkınma gücümüzü daha da arttıracağı tartışmasız bir gerçeklik olarak önümüzde durmaktadır."diyerek sözlerini sonlandırdı.
 
Mert Can Ersoy (Özel Haber)
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ordumanset.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.