İL MÜFTÜSÜNDEN KADİR GECESİ AÇIKLAMASI

“İnşallah 21 Haziran çarşambayı perşembeye bağlayan gece Kadir gecesini idrak edeceğiz.” Diyen Öztürk, Kadir gecesinin Kur’an-ı kerimde bin aydan daha hayırlı olduğunun bildirildiğine dikkat çekerek açıklamasında şunları kaydetti:

“Yüce Allah (CC) Kerim Kitabımızın Kadir Süresinde şöyle buyurur:

“Doğrusu Biz Kur’an’ı Kadir gecesinde indirmişizdir. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve ruh (Cebrail) o gecede Rablerinin izniyle her türlü iş için inerler. O gece tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.”

Yüce Rabbimiz çeşitli zamanlarda bizlere sayısız fırsat ve imkânlar sunmaktadır. Bu fırsat ve imkânları en güzel ve verimli bir şekilde değerlendirmemiz gerekir. İnsanlar arasında da bazı zamanlarda mesai yapanlara, normal zamanların birkaç katı fazla ücret ödenir. Bazen genel af ilân edilir ve çok büyük cezalar dahi bağışlanır.

Bütün bunları düşündüğümüzde Kadir gecesi gibi zamanların anlamını daha iyi kavrarız. Çünkü o gecenin sahibi olan yüce Allah, kullarından daha cömerttir, Kerim’dir, Gaffar’dır. O’nun hazinesi, cömertliği, keremi, bağışlaması, başkalarınınkiyle asla kıyaslanamaz. Maddî ve manevî nimetler, hazineler O’nun olduğuna göre, kime ne kadar vereceğini de O bilir. İşte Kadir gecesi, O’nun Muhammed (SAV) Ümmetine adeta bir bahşişi, bir genel af ilânı ve bir ikramiyesidir.

Ayların kalbi Ramazan, Ramazanın kalbi de Kadir gecesidir. İnsanı eşrefi mahlûkat olarak yaratan Allah (CC) Peygamberinin kalbine insanlığı yücelten ilk mesajı da Kadir gecesinde vermiştir.

Kur’an’ın ifadesiyle bu gece bin aydan daha hayırlıdır. Bin ay 80 yıllık bir ömre tekabül eder. Geçmiş ümmetlerin ömürlerinin bize göre daha uzun olduğunu düşünürsek ümmete bahşedilen gecesi bir ömre bedel ilahi bir ikramdır.

Bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (SAV) şöyle buyuruyorlar:

“Faziletine inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek, Kadir gecesini değerlendiren kişinin geçmiş günahları bağışlanır.”

Hz Aişe (RA) validemiz diyor ki:

Rasülüllah (SAV)’e sordum: “Ey Allah’ın Rasülü! Kadir gecesine rastlarsam nasıl dua edeyim?”

Rasülüllah (SAV): “Allah'ım sen çok affedicisin, affetmeyi seversin, beni bağışla.” diye dua et.” Buyurdular.

Bu bakımdan Kadir gecesini, her zamankinden daha çok, Kur’an-ı Kerim okuyarak, manasını anlayarak, namaz borcu varsa kaza namazı kılarak, yoksa nafile kılarak, tevbe istiğfarda bulunarak geçirmeli. Kendimize, yakınlarımıza, ülkemize, milletimize ve bütün İslam âlemine dua ederek değerlendirmeli. Hayatımızın ve yaşantımızın Kur’an ve Sünnete uygun olup olmadığının muhasebesini yapmalı; dargınlık, kırgınlık, kin ve nefretin yerine sevgi, saygı, hoşgörü, dostluk ve kardeşliği hâkim kılmalıyız.

Yetimlerin, kimsesizlerin, fakir ve muhtaçların yüzünü güldürmeli, onlara yardım elimizi uzatmalıyız. Geceyi hayatımız için iyi bir fırsat bilmeli. Sayısız manevî güzelliğin yaşandığı ve mükâfatların sınırsız olarak verildiği bu gecede; özümüze dönerek gaflet içinde geçen günlerimizi sorgulamalı, kendimizle hesaplaşmalı, iyi ve güzel davranışlarımızı artırmaya, kötü davranışlarımızdan uzaklaşarak kalbimizdeki manevî kirleri temizlemeye çalışmalıyız. Ayrıca ibadet ve taatlarımızı sadece bu gibi gün ve gecelere hasretmemeli; hayatımızın her anını Allah'ın rızasına uygun bir şekilde değerlendirmeliyiz.”