Başkanım öncelikle 2009 yılında göreve geldiğiniz günden bugüne kadar İl Genel Meclisi neler yaptı, siz nasıl çalışmalar yaptınız kısaca özetler misiniz?
2009 yılında seçime giderken arkadaşlarımızın takdir ve teveccühü ile bize vermiş olduğu ön teklif ve çağrı noktasında Ordu ilindeki siyasetin yürüyüşüne, hizmetin kalitesine, hizmetin büyüklüğüne katkı sunmak adına; özellikle AK Partinin bu süreçte Ordu’da daha iyi işler sürdürmesi adına tabi ki seçim öncesi birlikte verilmiş olan bir kararla aday olduk. Şu anda ben ve arkadaşlarım özellikle merkez ve ilçede 6 arkadaş sayın Fikret Türkyılmaz sayın Ömür Bacınoğlu Hanımefendinin de içinde bulunduğu Arif Gündüz Beyin, Aydın Şaşmaz Beyin, Sebahattin Gürbüz Beyin hep birlikte bir ekip olarak yola çıktık, çalışma programı yaptık. Bu program çerçevesinde tabi seçim sonucu itibarıyla 4 il genel meclis üyesi merkezden seçildi. Fikret Bey malum o dönemde ayrıldı, ayrıldıktan sonra Arif Gündüz Bey aynı ekibin içerisinde yer aldı ve biz arkadaşlarımızla birlikte 2009 nisan ayı itibarıyla çalışmalara başladık. Tabi önce bu hususta teveccüh eden takdir gösteren önce AK Parti il ve ilçe yöneticilerine tabi ki milletvekillerimize çok teşekkür ediyorum. Meclis başkanlığı adayı söz konusu olduğu zaman herkes kanaatini olumlu beyan etti ve netice itibarı ile de tek aday olarak seçime girdik. Mecliste bir arkadaşımız Fikret Bey seçime katılamamıştı, elli bir arkadaşımızda olumlu oy kullandı. 2 arkadaşımızda katılamamıştı. Biz o gün seçimlerde 51 arkadaşımızın takdiriyle meclis başkanı olduk, tabi bu süreçte bizim içinde Ordu içinde yeni bir başlangıçtı. Özellikle Celal Tezcan Beye ilk Genel Meclis üyesi seçilmiş olarak Şanser Şahin Beye, ikinci meclis başkanı olarak onlarda seçilerek meclis başkanlığı yaptılar. Onlara göstermiş olduğu başarılı çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum. O zaman 59 il genel meclis üyesi vardı, biz seçime girerken daha sonra 54’e düşmüştü, bizde 54 üyenin 45’ ini almıştık. Ak Parti olarak. Tabi bu güzel başlangıçtan sonra arkadaşlarımızla birlikte en önemli işimiz önce bir defa mevcut yapıyı toparlamak, o yapıyı gözden geçirmekti, tabi genel sekreterimiz Sayın Mustafa Yılmaz Bey o zaman bizimle birlikte bir ekip olarak çalışmaya başladık. Sayın Valimiz Ali Kaban Bey vali olarak görev yapıyordu, onunla süreci başlattık, ama taktir ve tercih Sayın Başbakanımız ve hükümetimizin de bir vali değişikliği oldu , birlikte hizmet ettiğimiz gerçekten sevgi ve saygı ortamını hiç aksatmadan beraberce yürüttüğümüz bu hizmeti sürdürdüğümüz sayın valimiz Orhan düzgün Bey göreve başladılar. Biz bu süreçte il genel meclisini hem Ordu’nun hizmetlerinde daha etkin hale getirebilmek ve sürece katkı sunabilmek, gerekse kamunun diğer bölümlerinde gerekse sayın valimizle birlikte milletvekillerimizle birlikte bakanlarımız; önce Sayın Bakanımız Hilmi Güler Bey sonra Sayın Bakanımız Ertuğrul Günay Bey Ordu milletvekili değildi . Fakat Ordulu bir bakanımız olarak çalışmalara katkılarını sundular ki kültür sarayını, kültür merkezinin yapılmasında sayın bakanımızın teveccüh ve takdiri ile gerçekleşti, dolayısıyla çok teşekkür ediyorum. Gerçekten Ordu’ya çok önemli bir hizmet sundular. Devamında tabi bakan değişikliği oldu, İçişleri Bakanımız idris Naim Bey; tabi ki 2011 seçimleri aradan 2 yıl geçtikten sonra Biliyorsunuz önce 23 belediye kapatılmıştı,2000’in altında olduğu için, sonra Büyükşehir olunca 53 belediyenin kapatılması söz konusu oldu, tabi buradaki belediye başkanlarımız çok kıymet verdiğimiz arkadaşlarımız. Onlar gerçekten kendilerini yetiştirdiler, tecrübe edindiler, kimisi 10 yıl kimisi 5 yıl hizmet ettiler, yani bu insanların göz ardı edilmeleri mümkün değildi aslında . Ama böyle bir sürecinde yaşanması gerekiyordu, neticede Büyükşehir yasasına geçerken beldelerin olmayacağı, ilçelerin olacağı yani büyük ilçe yapılanmasının olacağı ve daha da önemlisi köylere hizmet götürme birliklerinin de yürüten birliklerinde olmayacağı, özel idarenin de olmayacağı , il genel meclisinin de olmayacağı çok farklı bir yapılanmaydı. Şimdi ilk baktığınızda herkes şöyle düşünüyordu; ya insan kendi bulunduğu yeri makamı terk eder mi, makamını, mevkisini bırakır mı? Hayır bırakmaz burada makamdan mevkiden öncelikli ortaya çıkan tablo ilin ne kazanacağı, ilin bu hususta nereye adım atması gerektiği ilgili hedef ve böyle bir hedefi yakalamak adına önemli adımlar attığımızı düşünüyorum. Neticede tabi bir süreç, biliyorsunuz bu süreç martın 20’ si itibarı ile sonlandı. Yasa Cumhurbaşkanımız tarafından onaylandıktan sonra Ordu Büyükşehir oldu . Yasanın çıkış mantığında 3 önemli temel var. 1.’si 1 ay içerisinde personel kaynaklarının tespiti, branşına ve sınıfına göre işçi ve memurun kadrolu olanlarını tasfiye komisyonuna bildirilmesi, tabi bundan öncede Büyükşehir yasası çıktığı içinde tasfiye komisyonunun oluşturulması gerekiyordu .Tasfiye komisyonu ne yapacak, mevcut personelin tamamının tespiti yapılacak, beldelerde , ilçelerde, birliklerde ve özel idarede; bu havuzda kesin bir tespit yapılacak ve komisyon bunu bir liste olarak önüne alacak. 2.’si araç makine ve ekipmanlarla ilgili 3.’sü gayri menkul olarak elinde olan bina , arsa, arazi ne varsa; yani mülkiyet olarak, bunda su kuyuları, su depoları dahil aklınıza ne geliyorsa tespitte ne varsa, göletler dahil bunların tamamını komisyon kayıt altına alacak . Sonra bunun üzerinde Büyükşehrin yürütmesi gereken hizmetler dahilinde kayıt atına alınması gerekenler var, mesela itfaiye ile ilgili hizmetleri bundan sonra Büyükşehir yürütecek, 2014 mart tan sonra , dolayısı ile ilçelerin itfaiye sorumluluğu kalmayacak,elde bulunan bütün itfaiye araçları ve bütün itfaiyeye kayıtlı personel itfaiye eri olarak ya da çavuş olarak yetişmiş veya idareci olarak yetişmiş olanların tamamının gideceği birim tabi ki Büyükşehir olacaktır. Mezarlıklarda aynı, mezarlık işletmeciliği diye ifade ettiğimiz yani kamuya hizmet veren bu birimde her yönüyle Büyükşehir tarafından organize edilecektir. Ulaşım hakeza aynı şekilde, tabi belediyenin kendi yapacağı yollar yok mu, elbette var. Ana yollar diye ifade ettiğimiz yollar 1. Gurup köy yolları, şu anda bizim ana ulaşım yolları dediğimiz yollar, artı şehir içerisinde de her ilçeye bağlantı olan yollar da geçen tüm şehir içi tüm ana yolların bakımı, yapımı, onarımı her şeyi Büyükşehir tarafından yapılacak. Tabi aynı şekilde su ve kanalizasyon işletmeciliğinin tamamı , alt yapı işletmeciliğinin tamamı dolayısı ile ne oluyor; tabi daha birçok alanı sayabiliriz, şimdi aklıma gelenler bunlar. Mesela otogar hizmetleri daha doğrusu şehirler arası terminal hizmetleri , tramvay hizmetleri, metro hizmetleri yani daha birçok temel hizmetleri Büyükşehre aktarılacak.
Başkanım tramvay , metro deyince aklıma şu soru geldi; Manşet’in geçen sayısında ele aldığımız bir konuda ulaşımda, Büyükşehir olduk, toplu taşımada da paso ve tramvay, metro gibi hizmetlerin olmasını ümit ediyoruz diye bir haberimiz vardı. Büyükşehirle birlikte ulaşım da değişecek diyebilir miyiz?
Tabi Büyükşehrin gerekliliği ne ise bunların hepside bir program dahilinde yapılacaktır. Çeşitli organizasyonlar devreye girecek belki bunun içerisinde toplu taşıma gözden geçirilecek,toplu taşımanın temelinde Büyükşehrin ana hizmetlerinin bir tanesi olarak görülmesi gerekiyor. Şimdi tabi bu da öyle algılanmasın, ilk 10 yıl 5-10 yıllık belli muafiyetler var. Köyden mahalleye dönenler için hep şöyle sorulur ya bizim köy karşı köye bağlanıyormuş, bizim köy mahalle olmaktan çıkmış, başka köyün bir parçası olacakmış gibi. Şu anda 479 köy 479 mahalleye döndü önce isim olarak tabi, mevcuttaki isimleri kalarak ayrıca şehirdeki mahallelerde mahalle oldu. Böyle baktığınız zaman mesela, en basit mantıkla Ordu’nun Merkez ilçeyi Altınordu ilçesini söylersek; Altınordu ilçesinin şimdi 92 mahallesi oldu. Bunun en büyük mahallesinde tabi Ordu’daki Yeni mahalle gibi bunlar var. Zaten Merkez dışındaki en büyük mahallesi Saraycık olacak. Saraycık mahalleleriyle birlikte tek mahalle olduğu için; orası büyük mahalle haline geldi. Bunun yanında Yokuşdibi de Kabadüz’e bağlanırken öyle ama ben merkezle bunu söylediğim zaman, kalan 69 köyde Erenlisi , Ortaköy, Salman, Pelitlisi bu taraftan bahsedersek öbür taraftan; Karaoluk kadar her yer ayrı ayrı mahalleye dönüştü. Gerek ilçe belediyesi meclisiyle gerek büyük şehir belediyesi meclisiyle önümüzdeki süreçte, 2014 martından sonra oturup hizmette daha kaliteli hale getirmek için çeşitli değişiklikler elbette yapılabilir. Ama bugün görülen çerçeve ve yasal olarak düzenleme 2014 martına kadar yürüyeceği ile ilgilidir. Şimdi tabi statü 2 tip uygulama 2014 ten sonra olduğu için yani yasanın geçerlik süresinin başlangıcı o süreye kadar, eski uygulamalar zaten devam edecek. Şimdi bize düşen tabiî ki Ordu’da belli bir Büyükşehir merkezi yapılanma bir de Altınordu yapılanması olacak. Yani iki yapılanma olacak , Altınordu ilçe kaymakamlığı ,ilçe tarım müdürlüğü ,ilçe milli eğitim müdürlüğü ,gençlik spor müdürlüğü ,ilçe müftülüğü gibi birçok birimler oluşacak. Sosyal yardımlaşma vakfının yapısı bile merkezi şehirde yeniden yapılanacak. Altınordu’da o zaman yeni bir kadro hareketlenmesi oluyor. Bu hareketlenme içerisinde kimin nerede ne kadar yer alacağı noktasında belli bir norm kadro oluşturuluyor. Bu kadrolar çerçevesinde işlemler yürüyecek ve meclis binamız ilk etapta Büyükşehir belediyesinin ilk yapılanmasına müsait haldedir. Zaten biz meclis binasını yaptırırken de bu süreçte en önemli eserlerimizden birisi de meclis binasıdır. Yani açılışında da tüm Ordulular’ın bildiği gibi yoğun bir katılımla açılışını yaptığımız bina da aynı yerde inşallah Büyükşehir yapılanmasına geçmek, ara binalar hizmet binası olarak meclis binası var, salonlarıyla, toplantı mekanlarıyla her şeyiyle ,gurup odalarıyla çalışma yapılabilecek güzel bir mekan oldu,yeterlimidir . Hayır, Büyükşehir yapılanmasına bakınca yeterli değil ne olacak o zaman tabiî ki inşallah o alandan maina parkını da çıkardıktan sonra güzel bir yeni bina ile büyük şehrimize inşallah süreci daha kalıcı ve merkezi buraya taşıyan bir yapılanmaya gidilir. Şu anda Ordu’nun belki de en önemli gelişme noktasına geldi hem bulunduğumuz Durugöl mahallesi ve çevresi hem de Cumhuriyet mahallesine doğru Gülyalı’ya doğru giden alan , katkısı ne; katkısı şu havaalanı, Gülyalı’da, çevre yolu çıkış noktası üniversitenin orada , üniversitemiz gelişiyor ki bu süreçte çok önemli gelişmeler kaydettiler. Çevre yolu Ordu’yu bir altın gerdanlık gibi kuşatacak ve bunun çerçevesinde şehrin iç bölgesinde daha imarlı , görselliği ön planda , sağlamlığı ön planda ve yeşil alanı çok daha geniş olan yüksek katlı kule binalarla donatılmasına vesile olabilecek bir adım olduğunu düşünüyorum. Burada şehri iç bölgeye çekiliyor diye algılamamız gerekiyor, tabi toplu taşıtlarla ilgili bir çok alternatifler gerçekleştirilebilir, bunlar mümkün çünkü Ordu’da toplu konut çok ciddi şekilde yaygınlaştı ,toplu konut bölgelerini şehri bahsettiğimiz arterlerine bağlayacak olan ulaşım noktalarını daha verimli hale getirmek, daha akıcı hale getirmek ve özellikle de şehirde bunalmadan yaşabilen bir hava oluşturabilmek çok önemli. Yoksa bir İstanbul gibi trafikte boğulan, trafikte bunalan, trafikte saatlerini geçiren bir şehir olsun asla istemeyiz ve istemiyoruz. Böyle bir yapılanmaya asla müsaade de etmeyiz, böyle bir yapılanmaya da müsaade edilmesinin çok fazla düşünülmemesi lazım onun için. Bizim bulunduğumuz alan Büyükşehrin inşallah kurulum alanı olacaktır. Merkez noktası orası olacaktır öyle düşünüyoruz, tabi burada takdir yine Ordu’nun , Ordu halkının onların takdir ve tercihi ile olması çok daha önemli bence. Bir de tabi Büyükşehir meclisi oluştuktan sonra her alanda en çok şeye katkı sunacaktır diye düşünüyorum. Başkanım belediyeler derken Altınordu dediniz ve bu Altınordu ismi hakkında kamu oyunda ciddi tartışmalarda oldu .Neden merkez belediye ismi değil de seçim sloganı olan bir isim belediyeye verildi diye. Sizin ağzınızdan duyacak olursak neden Altınordu ismi konuldu başka isim değil de? Bu isim kesinleşti mi? Değişebilir mi? Tabi bu bir kısa süreli bir yasal düzenlemenin çıkmasıyla alakalı bir konuydu, bu isim bir referandum yoluyla belirlenebilirdi , halka sorulabilinirdi de. Bu konu süreç isteyen bir konuydu ve bizim bu konuda çok çabuk ve hızlı olmamız gerekiyordu . Yasanın çıkması ve hazırlanması tam bir hafta idi, yani ayın 7-8 inde belli oldu ve 18’ inde de meclisten geçti. 22’sinde de onay gördü. Bu süreç çok kısaydı bu seferde hadi bir soralımdan çok daha öte zaten simgeleşmiş olan ismi kullandık. Elbette başka bir isim olamaz mıydı, olabilirdi. Fakat bir hafta içerisinde bir isim verilmesi dediğim gibi var olan ve popüler olan bir ismi kullanmak daha mantıklı geldi , biliyorsunuz birçok kesim Ordu’yu ikiye bölelim tartışmalarını da yaptı. Fakat şehri nereden bölecektiniz, nasıl olacaktı , isim ne olacaktı gibi uzun ve tartışmalı bir süreç olacaktı, bunun içinde zaman lazımdı, zamanın olmayışı ve beğenildiğini düşündüğümüz bir ismin koyulmasının daha mantıklı olacağını düşünerek, sayın milletvekillerimiz ve Sayın Bakanımız ve ilgililerde sorduğunda böyle olması uygun mudur diye, sorulmuş ve uygundur diye böyle bir karar verilmiştir.Merkez ilçemizin adı Altınordu olarak gerçekleşti, inşallah Ordu’ya ve vatandaşlarımıza hayırlı olur diyorum.
Peki başkanım Büyükşehir dedik , Altınordu dedik, yaklaşan yerel seçimlerde aday olacağınız yönünde kamu oyunda söylentiler var. Gerçekten aday olacak mısınız? Yoksa bunlar sadece söylenti midir?
Ben 1991 yılından bu yana siyasetle uğraşıyorum. 22 yıllık bir süreç geçirmişim , bu 22 yıllık süreçte bulunduğum noktalarda ben şurada burada olmak istiyorum dediğim bir süreç hiç olmamıştır, olmayacakta. Sadece 2003 kongresinde o günkü sürecin getirdiği bir netice olarak ben aday olduğumu ifade ettim ve gerçekten teşkilatlarımıza çok teşekkür ediyorum, teşkilatımız bir karar verdi ve bu karar neticesinde de il başkanı oldum. O zaman, bunun dışında ki tüm süreçlerde ben şurada olmak istiyorumdan daha çok; bir takdir ve tercihin sonucunda olması lazım. Burada da şunu rahatlıkla söylemek gerekir , Ordu’yu gelecek vizyona taşıyacak ve Ordu’ya AKP olarak seçim kazandıracak ,Büyükşehir olarak ve ilçeler olarak hangi arkadaşımız nerede görev alması gerekiyorsa bunu tercih ve takdir eder. Teşkilatlarımız, Genel Merkezimiz ve Sayın Başbakanımız ve ilgili olan tüm birimler mutlaka Ordu hayrına , yararına bu tercihi kullanacaktır diye düşünüyorum. Açıkçası ben ismimin geçmesinden mutluluk ve onur duyarım, ben her şeyden önce Ordu’ya hizmet verecek , bu konuya emek veren, emek sunan ve katkı sunan kim aday olursa, aday adaylığı sürecinde ortaya çıkan arkadaşlarımızı kendinde bir özgüven duyduktan sonra, bunu ifade edeceklerini düşünüyorum. Bu güne kadar olduğu gibi fakat burada takdir ve tercih Sayın Başbakanımızındır. Teşkilatlarımızın, il, ilçe teşkilatlarımız ve konuya katkısı olan herkesindir, millet vekillerimiz var Sayın Bakanımız var ve bu hususta bizden daha iyi yapacağı ifade edilen bir büyüğümüz çıkarsa; saygı duyarız. Bizim bu hususta katkı sunacağımızı ortaya koyanlar olursa da onlara teşekkür eder saygı duyarız.Tabi ki aday adaylığı herkesin baş vuracağı bir yerdir, ben açıkçası bir yarış olsun istemiyorum Biz geçmişte, biliyorsunuz 2004 seçimlerinde 10 aday adayının yarıştığı bir dönem yaşadık, gerçekten bizi de sıkıntıya sokan ve üzen birçok noktayı yaşadık . 2009 seçimlerinde 4 aday adayı aynı şekilde oldu. Bence kimin olduğundan daha çok Ordu’da AKP’nin seçimi kazanacağı adayın ortaya çıkması daha önemli diye düşünüyorum . Çünkü bu süreçte Ordu’ya hizmet sunma hele hele 2014 ile 2019 arası Ordu için en verimli şekilde geçirmek ve Büyükşehir kurulurken, kuruluştan sonra hem kuruluş aşamasında mükemmeli yakalamak hem de kuruluştan sonra hizmet anlamında mükemmeli yakalamak için; ciddi bir ekip ruhuyla birlikte hareket etmek gerekmektedir diye düşünüyorum.
Başkanım anlaşılan siz ser verip sır vermeyeceksiniz. Fakat görev beklediğinizi anladığımı da ifade etmeden geçemeyeceğim. Eski İçişleri Bakanımız İdris Naim Şahin’in adı da geçiyor, aday olup olmayacağı konusunda bir duyumunuz var mı?
Kendisinin adaylığı bizi mutlu eder onur duyarız fakat konu hakkında bir bilgim daha doğrusu net bir bilgim yok. Bu durumda olup olmayacağı konusunda ancak net bir bilgiyi kendisinden duyabiliriz.Birlikte çalışma fırsatı olursa biz de onunla çalışmaktan onur duyarız. Şu an için böyle resmi bir beyan olmadığı için herhangi bir şey söylemek belki mümkün değil. Ama AK Parti Ordu’da bütünlük ve birlik içerisinde bu tabloyu yakalayabilmek, bu tabloyu yakalarsak ben şuna inanıyorum; hem 19 ilçeyi ve hem de Büyükşehri kazanıp organize edebilecek bir ekibe sahip olduğumuzu da ifade etmek istiyorum.
Peki Başkanım adayları bekleyip göreceğiz anlaşılan , uzun yıllardır Ordu’da siyaset yapan birisi olarak Ordu’da siyaset nasıl gidiyor? Kısaca değerlendirecek olursanız neler söyleyebilirsiniz?
Ben uzun yıllardır bu memlekette siyasetle uğraşıyorum. Eskiye oranla şimdilerde siyasette seviye yükselmiştir. Her şeye rağmen başta bunu söylemem lazım, tabi zaman zaman tartışmalar yapılabilir. Ama ben şuna inanıyorum; bir dönemler birbirlerine hakaret etmeyi mahsur görmeyen siyasetçiler, zaman içerisinde şunu algıladılar diye düşünüyorum; mutlaka siyaset saygıdan sevgiden ve doğru bir duruştan geçtiğini herkes tespit etmiştir diye düşünüyorum. Zaman zaman tartışmalı ortamlar olmuyor değil ama bakınız siyasette bugün tartışanlar yan yana geldiğinde rahatlıkla bu konuları konuşup tartışabiliyorlar. Halbuki yıllar öncesinde asla böyle olmuyordu . Gençlerin siyasete kurban edildiği dönemlerden , gençlerin siyasete davet edildiği dönemlere geldik. Şahsımı ve daha birçok siyasetçiyi örnek alan gençler görüyoruz, onlara çok teşekkür ediyoruz. Onlar bizim bu hususta doğru adım attığımızı takdir ve tercih ettikleri için yapıyorlar diye düşünüyorum. Her aileden bir dönem siyaseti bir angarya iş gibi gören ya da birine destek vermek için yaptığını htiğimiz anlayıştan ; yetişmiş, hem bilgi olarak hem donanım olarak hem de deneyim olarak, eğitim olarak yetişmiş evlatlarımızın siyaset yaptığını görüyoruz. Bu bizi çok fazlasıyla mutlu ediyor. Zaten hedef de böyle olması lazım. Onun için siyasetin seviyesinin yükseldiğini görüyoruz, siyasette diyaloğun oluştuğunu görüyoruz Her ne kadar eleştiri zaman zaman birbirlerine itham edici olsa dahi; zaman içerisinde bunlar hissedilirse özür dahi dilendiğini görüyoruz ki bu bizim için bir erdemdir.Siyaset bence böyle olmalıdır, gerektiğinde eleştiri yapılmalı ve de gerektiğinde de özür dilemeyi bilmelidir. Bu sadece Ordu’da değil aslında tüm Türkiye’de de böyle olmalı, siyasette sevgi saygı ve hoş görü olmazsa olmaz. Hemkendimiz için hemde bizleri takip eden gelecek nesillere örnek olmamız adına diyor; bana da zaman ayırdığınız için teşekkür ediyor, sizlere de yayın hayatınız da başarılar diliyorum.