Resmi Kurumlar Yemyeşil

Şehirler büyüdükçe, geliştikçe ; beton yığınlarına dönüşüyor.

 Eski binalar yıkılıp, yerlerine çok katlı binalar yapılıyor. Araç sayısı arttıkça, kaldırımlar daralıyor. İş merkezleri ışıl ışıl, her renk tabelalar. Yürürken çevrenizde renk cümbüşü var. Bakarken hayran kalıyoruz. Ama bu renklilik içinde; doğal koku ve doğal renkler yok. Kentleşme doğayı öldürüyor. Tüm bu beton yığınlarının arasında, resmi bir kurum gördüğünüzde rahatlıyorsunuz.

Bahçesinde, önünde, yanında mutlaka bir ağaç var. Çevresindeki betona inat, size gülümsüyor. Yeniden yaşadığınızı hissedip, mutlu oluyorsunuz. Orduda hızla gelişen, büyüyen bir il. Her gün şehrin farklı yerlerinde eski gecekondular, az katlı binalar yıkılıp; yerine çok katlı, altında işyerleri olacak binaların temelleri atılıyor. Mimarlar her metrekaresi kullanım alanı içinde olan çizimler yapıyorlar. Ama resmi kurumlar öyle değil. Hangi devlet kurumu olursa olsun; mutlaka ağaç dikmeye önem veriyor. Bahçesinde çiçek tarhları yapıyorlar. Yine Belediye; kentin her yerini ağaçlandırmaya çalışıyor. Çiçek düzenlemeleri yapıyor. Küçük esnaflar da aynı anlayıştalar.

Dükkanlarının önüne , büyük saksılar koyup, içine ağaç dikip; yaşadıkları sokağa nefes aldırıyorlar. Ama aynı tabloyu büyük işyerlerinde göremiyoruz. Onlar da aynı anlayışa sahip olmalı. Elbirliğiyle daha yeşil bir Ordu’yu yaratmalıyız.